Hidayet ölünce, cennetin kapısında kuyruğa girer. Hemen önündeki adam, bir rahiptir. Melek, rahibe sorar: "Günah işledin mi?"
Peder cevap verir: "Hayatım boyunca hep Tanrım'a dua ettim. Karıma ve çocuklarıma sadık kaldım. İnsanlara ve hayvanlara yardım ettim."
Melek, rahibin eline cennetin gümüş anahtarını verir. Daha sonra Hidayet'e döner, ona da sorar: "Peki senin günahın var mı?"
Hidayet anlatır: "Açıkçası, pek Tanrı'ya dua etmedim, inancım da biraz zayıftı. Üstelik çok sert ve hızlı otobüs kullanırdım."
Melek, Hidayet'e, cennetin altın anahtarını verir. Tabii ki, rahip bu olaya çok sinirlenir. Melek'e, çıkışır: "Ben hayatımı Tanrı'ya adadım. Oysa siz bu adamı, benden üstün tutup, ona altın anahtar, bana ise gümüş anahtar veriyorsunuz. Bu haksızlık değil mi?"
Melek, gülerek, pederi cevaplar: "Sevgili peder, sen vaaz verirken herkes uyuyordu ama Hidayet otobüs kullanırken herkes dua ediyordu... Skor farklı yani!"