Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Tekel işçilerinin çığlığı

Hükûmet kanadını dinliyoruz: Tekel özelleştirilince, işçilere bir yıl iş garantisi ve % 10 ücret zammı teklif edilmiş; kabul görmemiş. Diğer alternatifin, 4-C olduğu baştan beri biliniyormuş. İşçiler, işten çıkarılırken, hem biriken kıdem tazminatlarını almış, hem de ihbar tazminatını. Üstelik, 4-C kapsamındaki işçilerin statüsü de tepkiler karşısında bir nebze iyileştirildi; bunu da biliyoruz.
Bu, işin bir cephesi... Söz konusu bakış açısını daha da "zenginleştirmek" mümkün. Meselâ, "Ülkede 800-900 lira alabilmek için can atanlar var. İşsizlik oranı % 14... hiç değilse işsiz değilsiniz" diye göreceli bir avantajı öne çıkaranlar mevcut.
Ama bir başka pencereden bakalım; işçilerin penceresinden. İşyerleri özelleştirilmiş; onlara mı sorulmuş? Bu onların kusuru mu? Ayrıca, öngörülen işler, zaman zaman, başka şehirlerde, başka bölgelerde. "Göç" gerektiriyor. Aldıkları para ise, yarı yarıya düşüyor. Zaten, geçinemezken, iyice mağdur oluyorlar.
Bütün bunların yanı sıra, yüreklere biraz iyimserlik serpelim: Türkiye'de "örgütlü güç" olmanın keyfi de yaşanıyor. Tek başına haksızlıklara karşı direnemezsiniz; ancak örgütlenirseniz sesinizi duyurabilirsiniz.
İşçiler, bunu görüyor; idrak ediyor.
Ve son bir söz: Kendilerini mağdur hissetmeselerdi, 36 gündür işçiler, o soğukta, sokakta durmazdı ve dün de açlık grevine başlamazlardı. Demek ki bıçak kemiğe dayanmış; demek ağır bir mağduriyet söz konusu.
Daha önce, kurumları özelleştirilenlerin kaderi hiç düşünülmüyordu. Tayyip Erdoğan bunda haklı olabilir. Ama, bugün atılan adımların da yeterli bulunmadığı ortada. İşçilerle hükûmet arasında temasların başladığı belirtiliyor. Bir uzlaşma sağlanmasını diliyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA