Muhbir subay, Genelkurmay'dan gizlice aldığı belgenin sadece birinci sayfasını, yani kapak sayfasını savcıya yolladı. Geri kalanlar henüz kendisinde. Kapak sayfasına bakan bazı meslektaşlarımız, "Bunda bir şey yok ki! TSK'nın görevi zaten irtica ile mücadele değil mi?" diye soruyor. Ama diğer sayfalarda yazılanlar suç teşkil ediyor:
Birtakım cemiyetlere silâh yerleştirilerek, onları terör örgütü ilân etmek.
AKP bünyesindeki ajanları harekete geçirerek, parti içinde bölünme yaşanıyor havasını vermek.
Ergenekon davasındaki sanık askerlere sahip çıkmak ve irtica ile mücadele ettikleri için üzerlerine iftira atıldığı propagandasını yapmak.
Ermenistan ve Yunanistan'la ilgili olarak kamuoyunda tepki uyandıracak haberlere medyada yer verilmesini sağlamak, böylece, milliyetçi partilerin tabanını genişletmek, AKP'yi zora düşürmek.
Bütün bunları okuduktan sonra, "Ne yapalım asker irtica ile mücadele ediyor" diyebilir miyiz?