Gazetelere bakıyorum: Birçoğu, Cem Uzan olayını "Paris'te Cem'in keyfi yerinde" şeklinde vermiş. Pahalı bir dairede kalmasından hareketle, en azından, haberin içinde buna benzer cümleler konulmuş. Oysa, düşmanımın başına, Cem Uzan ve ailesinin başına gelenler gelmesin. Hapis cezasıyla karşı karşıya olan, yıllardır büyük ölçüde toplumun dışına itilen ve nihayet can havliyle, hapse girmemek için Paris'e kaçan, üstelik İnterpol'ün kırmızı bültenle aradığı bir kişinin keyfi nasıl yerinde olabilir?
Hak etti, hak etmedi, bunu tartışmıyorum ama, biraz empati ve biraz da ciddiyet... Bir kanun kaçağı Paris'te keyif çatabilir mi?