Tayyip Erdoğan, grup konuşmasında bir açık kapı bıraktı diyebilir miyiz? "Not tutulabilir, ses kayda alınabilir" cümlesi, bence Baykal için "can simidi." Amaç şeffaflıksa, bu teklif, o sonuca hizmet ediyor. "Can simidi" diyorum, zira Baykal devre dışı kalırsa, bedelini, bence, seçim sandığında ödeyecektir.
"Laik cumhuriyet" meselesinde, Tayyip Erdoğan ile arasına mesafe koyması, bu konuda özgürlükçü adımların atılmasına yanaşmaması, kendi seçmen tabanı tarafından anlaşılabilir; desteklenir de. Ama "Gel süreci birlikte yürütelim" diye kendisinden randevu talep eden ve bilgi vermeye hazır olan başbakana, "Kameraya kayıt yapılmadan olmaz" diye karşı çıkmasını kimse hoş karşılamıyor. Birçok köşe yazısında bu istikamette eleştiriler de yapıldı; yapılıyor.
Güzel bir diyalog başlangıcıydı... Umut verdi; Baykal'ın tavrı yüzünden daha başlamadan sona erdi. Oysa bu çok kritik noktada, CHP'nin desteği, açılımın lehinde psikolojik ortamın oluşması açısından önemliydi. Son günlerde basına yansıyan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün girişimini de, bu çerçevede değerlendirmek lâzım. Gül, ilk günden beri diyalog arıyor.
Ama muhatabınız elini yumruk yapmışsa nasıl sıkacaksınız?