Demokratik Sol Parti'de, Rahşan Ecevit'in gösterdiği aday Alemdar Yalçın, genel başkan seçilemedi. Bir süre Tuncay Özkan'ın Yeni Partisi'nde genel başkan yardımcılığı yapan Yalçın'a, DSP delegelerinin soğuk bakmasında, bu özelliği de şüphesiz rol oynamıştır.
DSP'de, Masum Türker ile yeni bir dönem başlıyor. Türker'in, daha özgürlükçü ve halkın değerlerine daha yakın duran bir solu temsil edeceğine inanıyoruz.
Demokrat Parti'de ise, Ergenekon'a yakınlığı iddia edilen Hüsamettin Cindoruk seçildi. Cindoruk, bana göre, eski söyleminden farklı bir tavır benimseyecektir. Bazı meslektaşlarımız, Süleyman Demirel ve Cindoruk'un yaşlarına atıfta bulunarak, onları eleştiriyor. Oysa, siyasette tecrübe fevkâlade önemli. Savundukları fikirleri ya da gittikleri yolu tenkit etmek mümkün ama, sadece "Bu yaşta bu ne hırs" gibi basma kalıp cümleler yanlış. Keşke Hüsamettin Cindoruk, doğru dürüst bir kadro oluşturarak Demokrat Parti'yi derleyip toparlayabilse. O, böyle bir tecrübeye sahip. Ayrıca, "Hep bana Rab bana" diyen bir siyasi ihtirası da yok. Ama, bana göre, şu anda savunduğu fikirler ile halkın beklentileri örtüşmüyor. Daha az Ergenekoncu görünür, mazisinden gelen genlerle daha fazla demokrat olursa, başarı şansı yükselir. Bence sorun, yaşta değil, zihniyette.