Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

İki farklı kadın

Bugün size iki kadın arasındaki farktan söz etmek isterim. Biri, Ürdün Kralı Abdullah'ın eşi Kraliçe Rania; diğeri, son günlerde gündemin baş sırasına gelip oturan Prof. Türkan Saylan. Öyle bir hal aldı ki, herkes, Ergenekon davasına muhalefetini Saylan'ın arkasına saklanarak ortaya koyuyor. Saylan hasta, Saylan binlerce kıza burs veriyor, fedakâr ve çalışkan bir insan. Bütün bunlar doğru ama Ayşe Arman ile son röportajını okuyunca dondum kaldım. Hastalık bile, kalbini yumuşatamamış.
Ayşe Arman soruyor: "Burs verdiğiniz öğrenciler arasında başörtülü çocuklar var mı?"
Saylan cevap veriyor: "Hayır. Böyle bir ilkemiz mevcut. O çocukların bir kısmı militan olarak kullanılıyor. Biz aramızda onları casus gibi istemiyoruz."
Saylan, örtülü kadınların kendilerini kullandırdıklarını düşünüyor. Cumhurbaşkanının eşi Hayrünnisa Gül de istisna değil. "Evlendiğinde çok küçükmüş, yazık günah değil mi?" diye soruyor.
Ayşe Arman, "Ama sorulduğunda halinden memnun olduğunu belirtiyor" itirazını yapınca, Saylan, "Ee tabii öyle söyleyecek. Başka şansı var mı?" şeklinde konuşuyor.
Demokrasiyi içine sindiremeyen bu buyurgan edayı, Saylan'a yakıştıramadım. Çok yazık!
Bir de, Kraliçe Rania'ya kulak verelim: "Ilımlı bir ortamda büyüdüm. Başım açık. Ama insanların başörtüsünü, kadınların boyun eğmesi ya da baskı altında tutulmasının simgesi olarak görmesi çok yanlış. Birçok kadın başını inançlarının ve kendilerini Allah'a adamalarının simgesi olarak örtüyor. İnsanların birbirini bir kıyafet ile yargılamaları bence çok tehlikeli."
Saylan hocanın dogmatizmi kanımızı dondururken, Rania'nın aklını ve yaptığı tespitlerin doğruluğunu alkışlıyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA