AK Parti, anayasa değişikliği hususunda, sadece DTP'nin desteğini sağlayacak gibi görünüyor. CHP, ilk baştan beri, "dokunulmazlık" engelini koyuyor. Hatta dokunulmazlığın kaldırılmasını ön şart sayıyor. "Uyum Komisyonu bir paket hazırlasın, içinde dokunulmazlığın kaldırılmasıyla ilgili düzenlenmeler de bulunsun" teklifine bile kapalı.
MHP, daha uzlaşmacı davranabilir ama Demokratik Toplum Partisi'nin de içinde bulunduğu bir mutabakatı sağlamak pek kolay olmaz. Sözgelimi, "Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkese Türk denir" cümlesi, MHP'den vize alır mı? Ya da DTP, bunun da ötesinde bir değişiklik talep etse, Uyum Komisyonu yoluna devam edebilir mi?
Yöntem, eskiden olduğu gibi, sadece üzerinde uzlaşılan hususları pakete koymak, diğerlerini ise, hiç dahil etmemek mi olacak?
AK Parti'nin talep ettiği değişiklikler arasında, Anayasa Mahkemesi'nin yapısını değiştirmek, siyasi partileri kapatmak yerine, teröre bulaştığı tesbit edilen kişileri cezalandırıp milletvekilliğini düşürmek gibi, tartışma çıkaracak önemli hususlar var. Bugünlerde sık sık, Anayasa Mahkemesi'nin, AK Parti hakkındaki kararının hatırlatılması boşuna değil. Anayasa Mahkemesi, 11 üyenin 10'unun iştirakiyle, "AK Parti'nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğunu" kararlaştırmıştı. Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşuyla ilgili 146'ncı maddenin değiştirilmesini, "Cumhuriyetin bir kalesinin daha düşmesi" gibi yorumlayanlar mutlaka çıkacaktır. "Parti kapatılmasın, kişiler yargılansın ve milletvekillikleri, ancak mahkûmiyet halinde düşsün" şeklindeki bir düzenleme, herhalde sadece AK Parti ve DTP'den destek alabilecektir. Özerk bir üniversite sistemine geçmek amacıyla, Yüksek Öğretim Kurumu'na ilişildiği takdirde de, daha önce çeşitli vesilelerle gördüğümüz kadarıyla, tartışmalar iyice alevlenecektir.
Bu yüzden anayasa değişikliği, -mini paket bile olsa- gergin günler yaşanmasına yol açabilir diyoruz.