Temel ile Dursun iki kuruluşta genel müdürdür. Birbirlerine odacılarını çekiştirirler:
- Ula benim odacı o kadar aptaldur ki...
- Ama, benimkinin yanında çok akillidur.
Denemeye karar verirler. Temel zile basar, odacısı gelir.
- Al şu 100 lirayı, bana bir Mercedes satın al.
Odacısı "Başüstüne" der; dışarı çıkar.
Bu sefer Dursun odacısını çağırır, ona, şu emri verir:
- Uşağım, hele git bir bak bakalım ben evde miyim?
- Başüstüne müdürüm.
İki odacı, dışarıda birbirlerine dert yanar:
- Sorma bizim genel müdür çok aptaldur. Bana 100 lira verdi, Mercedes almamı söyledi. Ula bugün Pazar, her taraf kapalı. Ben arabayı nereden bulacağum?
Öbür odacı ağlamaklı cevap verir:
- Sen haline şükret. Benimki seninkinden aptal. Bana diyor ki, git bakalım ben evde miyim? Ula önünde telefon; aç da sor! Beni niye yoruyorsun?
***
"Düşüncelerine dikkat et, söze dönüşürler. Sözlerine dikkat et eyleme dönüşürler. Eylemlerine dikkat et alışkanlık olurlar. Alışkanlıklarına dikkat et kişiliğini oluştururlar. Kişiliğine dikkat et kaderini biçimlendirir." Frank Ovlaw