Hürriyet gazetesinin, "Aile İçi Şiddet" için düzenlediği konserde, Ajda Pekkan, Aynur ile birlikte Şivan Perwer'in "Kürt Kızı" şarkısını, Kürtçe söyledi. Alkışlar, sadece Pekkan'a gitmemeli. Böyle serbest bir ortamın doğması, AK Parti iktidarı sayesinde sağlandı. Şöyle bir arkaya baktığımızda, ne kadar büyük mesafe kat ettiğimizi görürüz. Süleyman Demirel, "Kürt kimliğini tanıyoruz" demişti. Mesut Yılmaz ise, "AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer" diye konuşmuştu. Ama lâf ile peynir gemisi yürümüyor. Bu konuda, AK Parti iktidarı ileri adımlar attı; özellikle TRT Şeş, ezberleri bozdu; engelleri devirdi.
Çok fazla eskiye gitmeye gerek yok. 10 Şubat 1999'daki Magazin Gazetecileri Derneği'nin toplantısını hatırlayalım. Ahmet Kaya, özlemini şu şekilde dile getiriyordu: "Önümüzdeki günlerde bir albüm çıkarıyorum. Kürt asıllı olduğum için Kürtçe bir şarkı yapıyorum ve Kürtçe bir klip çekiyorum. Bu klibi yayınlayacak yürekli televizyoncuların olduğunu da biliyorum..."
Kaya, bu sözleri sarf eder etmez yuhalandı, tacize uğradı. Yakın masalardan üzerine çatal bıçak attılar. Türkiye'yi terk etmek zorunda kaldı. 26 Kasım 2000'de de, Fransa'da, ülkesinden uzak, hayatını kaybetti.
***
Artık darbeciler yargılanıyor, Silopi'de ölüm kuyuları açılıyor, Kürtçe şarkı söylemek ahva-li adiyeden oldu. Nâzım Hikmet baştacı yapıldı. İşkence yapan polislerden yargı hesap soruyor...
Az gittik uz gittik ama, bir arpa boyundan çok daha uzun bir mesafe kat ettiğimiz anlaşılıyor.