Ergenekon'da önemli bir gelişme: Darbe teşebbüsüyle ilgili iddianame mahkemeye ulaştı. Şener Eruygur'un ve Hurşit Tolon'un AK Parti'yi devirmek üzere darbe hazırlığı içinde bulunduğu ileri sürülüyor. Biz zaten, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'in anılarından "Sarıkız" ve "Ayışığı" teşebbüslerinden haberdardık. Ek iddianame, konunun biraz daha aydınlanmasına yol açacak.
Türkiye, darbecilerden hesap soracak bir demokrasi standardına ulaştı. Ne mutlu bize! İddianamede, Cumhuriyet mitingleri de, darbe teşebbüsüyle ilişkilendiriliyor. Mitinglere iyi niyetle katılan kişiler, bu gibi tesbitlerden rahatsızlık duyabilir. Ama hepimiz, kürsüdeki farklı söylemi hatırlıyoruz. "Laiklik tehlikede" iddialarının yanı sıra, AB ile ABD karşıtı ulusalcı, antiemperyalist bir tavır söz konusuydu.
Cumhuriyet mitinglerinde, Çankaya'ya eşi başörtülü bir cumhurbaşkanı çıktığı takdirde, laik cumhuriyetin ne büyük tehlikeyle karşı karşıya kalacağı vatandaşa anlatılırken, farklı ortamlarda, paralel gelişmelere şahit oluyorduk.
Hadiseleri sıralayalım: * 12 Nisan'da Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt "Sözde değil özde laik bir cumhurbaşkanı istiyoruz" dedi. * 14 Nisan'daki Tandoğan mitingini takiben başka illerde de mitingler düzenlendi. * 27 Nisan'da, e-muhtıra verildi. * 367 dayatması: Cumhurbaşkanı'nı seçecek Genel Kurul'un 367 milletvekiliyle toplanması zaruretini Sabih Kanadoğlu ortaya attı. * Karadayı'nın telefonu ile ANAP ve DYP cumhurbaşkanını seçecek toplantıya katılmadı.
Ek iddianame, acaba Ergenekon'a inanmayanları ikna edebilecek mi? Özellikle Deniz Baykal'ın tepkisini merakla bekliyorum.