Genç adam, İstanbul'dan Ankara'ya otobüsle giderken, Bolu Dağı'nda verilen mola sırasında hemen tuvalete koştu. Şansına boş bir kabin buldu ve kendini içeriye attı. Tam oturmuştu ki, yan kabinden bir ses, "Merhaba" dedi. Adam şaşkın, "Merhaba" diye cevap verdi. Ses devam etti: "Nasılsın?"
İlk defa başına böyle bir şey geliyordu. Yine şaşkın şaşkın cevap verdi: "Sağ ol iyiyim; sen nasılsın?"
Ses sordu, "Ne yapıyorsun?"
Bir an tereddüt geçirdi. Adam, onun tuvalette olduğunu bildiği için, mutlaka ne yaptığını da biliyordu. Ama cevap vermesi gerekirdi. "Ben" dedi, "İstanbul'dan gelip Ankara'ya gidiyorum. Sen nereye gidiyorsun?"
Yan kabinden duyduğu cümle bu muhabbeti sona erdirdi: "Hayatım telefonu kapatıyorum. Yandaki tuvalette bir geri zekâlı var; sana sorduğum sorulara cevap verip duruyor. Ben seni daha sonra ararım."