Aziz Nesin'den naklen: "1934 yılında soyadı kanunu çıktı. Herkes kendi soyadını seçtiği için, insanların bütün gizli kalmış aşağılık duyguları gözler önüne serildi. Dünyanın en cimrileri 'eliaçık', dünyanın en korkakları 'yürekli', dünyanın en tembelleri 'çalışkan' gibi soyadları aldılar. Bir mektup yazabilecek zamanda, ancak imzasını atan bir öğretmenimiz, 'Çevikel' soyadını tercih etmişti. Irkçılığın yayıldığı günler olduğundan, özellikle Türklüğü karışık olanlar, ırkçılığı çağrıştıran soyadlarını kapışıyorlardı. Her türlü yağmada hep sona kaldığım için, güzel soyadı yağmasında da sona kaldım. Bana, böbürleneceğim bir soyadı kalmadığından, 'Nesin' soyadını aldım. Herkes, 'Nesin' diye çağırdıkça, ne olduğumu düşünüp, kendime geleyim istedim."
(Fezal Has'a teşekkürler),