S.1) Eşim gayri müslimdi. Vefatından bir gün önce hiçbir baskı altında kalmadan Müslüman olmak istediğini söyledi. Şehadet kelimesini getirdi. Yaklaşık 12 saat sonra aniden vefat etti. Ona elif adını koymuştuk, eşimin ahiretteki durumu nedir?
C.1.) Eşiniz İslam dinine girdikten sonra vefat ediyor. Anladığım kadarıyla büyük bir rahmete kavuşmuş ki, son anı gelmeden iman etmiş. Şunu diyebilirim: Eşiniz hiçbir günahtan sorgulanma olmadan inşallah cennete girer. Çünkü Peygamberimiz (s.a.v.) İslama girmek, İslama girmeden önceki günahları affettirir." Buyuruyor.Bazı İslam alimleri kul hakkını bunun dışında saymakla birlikte, yüce Allah dilerse onu da affettirir.
S.2.) Yıldızlamaya- yıldız falınainanmak haram mı?
C.2.) Fal baktırmanın her türlüsü yasaklanmıştır. Eğlence maksatlı bile olsa böyle şeylerden uzak durunuz. Kur'an-ı Kerim "Göklerde ve yerde hiç kimse gaybı bilemez...." (Neml, 65) buyurur. Falcılar ise gelecekten haber verdiklerini iddia ederler. Demek ki doğru söylememekteler.
S.3.) Peygamberimize iman etmeden Müslüman olunabilir mi?
C.3.) Hz. Muhammed (s.a.v.)'in son peygamber olduğunu, ona melek Cebrail yoluyla Allah'tan emirler geldiğini, Kur'anı Kerim'in Allah'ın kelamı olduğunu kabul etmeyen kimse Müslüman olamaz. Bu temel kabullerden birini inkar eden ise, Müslüman olsa bile dinden çıkar. Tövbe edip yeniden dine girmesi gerekir.
S.4.) Haramlık açısından içki türleri arasında fark var mı?
C.4.) Sarhoşluk veren her türlü içecek adı ne olursa olsun, hangi yoldan elde edilirse edilsin şarap hükmündedir ve kesinlikle haramdır.
S.5.) Kadın saçını kestirebilir mi?
C.5.) Kadının saçı ziynetidir, süsüdür. Hiçbir mazeret yokken tamamen traş etmesi hoş karşılanmamıştır. Ucundan kestirip şekil vermesi elbette sakıncalı değildir. Bir rahatsızlık veya mazeretten dolayı tümünü tıraş etmek de caiz olur.
S.6.) Ticarette kar için bir ölçü var mı?
C.6.) Ticarette aranan şey: Helal olan malı alıp satmak ve makul bir kâr koymaktır. Fahiş kazanç hoş görülmemiştir. Özellikle hayati gıda mallarında tüketiciyi zorlayacak kâr sakıncalı görülmüş ve karaborsacılık olarak anılmıştır. Kâr miktarını ise çarşı, pazar, örf, malın özelliği gibi şartlar belirler. Bu konu elbette uzunca detaylandırılmalıdır ama, bu şekilde özetlenebilir. Kısacası piyasanın dengesini bozmak, fahiş kâr yapmak, aldanmak ve aldatmak caiz değildir.