Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel, 21 Ekim 2013 tarihinde verdiği beyanatta, ilk defa olarak devlet içinde askerin ve ordunun yerini belirledi. Balyoz Darbe Davası'nda, 'Genelkurmay Başkanı neden konuşmuyor?' diye kendisini tahrik edip Yargıtay kararı aleyhinde konuşturmaya çalışan balyoz hükümlülerine, daima darbe teşvikçiliği yapan CHP'lilere ve ulusalcılara, yarım asırlık Darbe Dönemi'nin en açık ve doğru cevabını verdi: 'TSK'nın komutanı, devlet sorumluluğu olan bir kamu görevlisidir.'
'Kurumsal kimliğim sebebiyle, yargı kararları hakkında yorum yapma hakkına sahip olduğumu düşünmüyorum' diyen Org. Özel, 'Kararların değerlendirmesini yasama ve yürütme, vicdan muhasebesini ise yüce millet yapar' sözleriyle askerin artık gelenekselleşmiş imtiyazlı konumuyla somutlaşan 'askerî vesayet rejimi'ne de son noktayı koydu. Böylece, 27 Nisan 2007 Muhtırası'na karşı dik duran Erdoğan Hükümeti'nin demokratik tavrı, asker açısından da teyit edilmiş oldu.
Türk Milleti, Mareşal Fevzi Çakmak'tan sonra Org. Hilmi Özkök'ten Necdet Özel'e uzanan, militarist vesayete karşı demokrasiyi gerçekten özümsemiş, milletin değerlerine saygılı, hukuka bağlı komutanlarını askerini seviyor ve onlara güveniyor.
'Vatanî Vazife'ye devam
Hatırlayacak olursanız ben, istisnaî hâller dışında 'bedelli askerlik' uygulamasına karşı çıkmış ve bu uygulamanın Türk Milleti'nin çok önemli özelliği olan 'ordu-millet' olmasını zedeleyeceğini anlatmıştım. Bu sâyede elde edilecek para için milletimizin köklü bir ananesinin yıkılması ve sosyal terbiyemizin tahrip edilmesi fevkalâde yanlış bir uygulamadır. Yurt dışında hizmet veren vatandaşların bedelli askerliği dışında, bedelli askerlik uygulaması kaldırılmalıdır. Aksi takdirde, askerlik hizmeti ve vatan müdafaası, sadece fakirlere mahsus bir iş hâline gelecek; 'mukaddes vatanî vazife' kurumu yaralanacaktır.
Büyük milletimiz, bedelli askerlik tuzağına düşmemiş ve bu konuda müracaatlar tahminlerin çok altında kalmıştır. Bu neticenin iyice tahlil edilmesi ve sadece bedel miktarıyla ilgili olmadığının bilinmesi lâzımdır.
12 aylık askerlik
Hükümet'in yeni kararıyla askerlik müddetinin 12 aya indirilerek kısaltılması isabetli olmuştur. Eğitim süresinin değiştirilmeden kalması da doğrudur. Bu yıl sonunda uygulamaya geçilmesini, politik şekilde değerlendirip hakkaniyet ölçüsünü unutanlara hatırlatmak isteriz. Burada önemli olan, güvenlik zafiyetine sebebiyet vermemektir.
Vatanî vazifesinde göz doldurup profesyonelleşmek isteyenler teşvik edilmeli ve 'profesyonel uzman kadrolar'a önem verilmelidir.
Askerlik hizmetinin 12 ayın altına düşürülmemesi gerektiğinin altını çiziyoruz.
Türk Milleti, iradesine müdahale etmeyen kahraman ordusunu her zaman sevgiyle bağrına basacaktır.