Alphonse Daudet'in 'Altın Beyinli Adam' hikâyesi sanki bizim rahmetli Özal için yazılmış gibidir. 'Altın Beyinli Adam', bundan tam 20 sene önce Hakk'a yürüdü. O'nu çok erken kaybettik. Öldüğünde, hikâyedeki gibi parmaklarının arasında son birkaç altın kırıntısı yoktu. Bilâkis, beyni ışıl ışıl altın gibi parlıyordu.
Ben merhum Özal'ın normal şekilde öldüğüne inanmıyorum. Bence ve milletimin çoğunluğunun gözünde Turgut Özal şehit edilmiştir. Bunu yıllardır yazıp çizdiğimiz halde, ilgililer ve yetkililer vefatından ancak 19 yıl sonra harekete geçebilmişler ve gerekli incelemeleri yaptırabilmişlerdir. Tetkikler neticesinde, Özal'ın zehirlenerek öldürüldüğü ortaya çıkmıştır. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun ve Savcılığın yaptığı soruşturmalar da bunu işaret etmektedir. Diğer taraftan nâşının uzun süre bozulmadan kalmış olması da şehitliğinin bir göstergesidir.
***
Rahmetli
Özal, dindar bir başbakan ve cumhurbaşkanı idi.
İstanbul Teknik Üniversitesi'ndeki talebelik yıllarında, kardeşi
Korkut Özal ile birlikte
milliyetçi- muhafazakâr gençliğin temsilcilerinden olmuş ve
Nakşibendî Tarikatı'na intisap ederek
Abdülaziz Bekkine (k.s.) ve
Mehmet Zâhit Kotku (k.s.) efendilerin rahle-i tedrîsinden geçmişti. Birlikte sabahlara kadar çalışırken, bazen cüzdanının arasından hoca efendilerin resimlerini çıkarır, sevgiyle gülümseyerek,
'Bak Hasan, ne kadar tontonlar değil mi?' derdi.
Özal, lâikçi yobazlardan çok çekti.
DPT ve
Başbakanlık Müsteşarlıkları sırasında
'takunyalı' ve
'gerici' ilân edildi.
Başbakanlığı ve
Cumhurbaşkanlığı müddetince
'irticacı' ithamlarına mâruz kaldı. Halbuki
Özal aslâ tutucu olmamıştır. Muhafazakâr ama reformlara ve değişime son derece açık bir devlet adamıydı.
O'nun döneminde
Türkiye daima ileriye gitmiştir.
***
'Altın Beyinli Adam'ın beyni
Türkiye doluydu.
'İkinci Değişim Programı' ismini verdiği yeni reformları, bütün teferruatıyla altın beyninin içindeydi.
Özal,
'24 Ocak Ekonomik Kararları'ndan itibaren tesirli olduğu yaklaşık 10 yıllık dönemde
Türkiye'nin çehresini değiştirdi. Kişi başına düşen
GSMH'yi ikiye, dış ticaret hacmini üçe katladı. İthal ikâmesi modelini terk edip Türk ekonomisini dışa açtı. Altyapı, haberleşme ve ulaştırmada âdeta bir devrim gerçekleştirdi. Demokratikleşmeyi hızlandırdı ve sivil toplumu inşa edebilmek için büyük gayret sarfetti.
Özal,
'küreselleşme'yi ve
'bilgi toplumu'nu önceden gören ve en iyi şekilde değerlendiren devlet adamımız olmuştur. Bilgisayar teknolojisindeki gelişmeleri yakından takip eden
Özal'ın sayesinde,
Türkiye'nin bugünkü
'Bilgi ve Teknoloji Altyapısı' gerçekleşmiştir.
Özal, kendi döneminde gerçekleştirdiği reformların sonucunda bir
'transformasyon' (
dönüşüm) meydana geldiğinin ifade edilmesinden çok hoşlanırdı. Sık sık
Türkiye'nin
ANAP döneminde
'çağ atladığını' söyler ve bundan gurur duyardı.
***
Lider olarak merhum
Özal'ın
'hayrülhalefi',
Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Başbakan Erdoğan'ı, dindarlığı, halka yakınlığı, cesareti ve çalışkanlığıyla
Özal'a benzetiyorum.
Milletimiz
şehit Cumhurbaşkanı Özal'ı sevgiyle yâd ediyor. O günleri
'Altın Dönem' olarak anıyor. Ve
O'nu şehit edenlerin ortaya çıkarılarak cezalandırılmasını bekliyor.
'Altın Beyinli Adam' seni gerçekten çok özledik. Ruhun şâd, mekânın cennet olsun.
Yüce Allah (c.c.) rahmetini üzerinden esirgemesin.