Suriye'de, bütün uluslararası kurallar ve teamüller çiğnenerek aylardır tutuklu bulunan Türk gazetecilerinden biri, BAAS diktatörü Esad'ın Türkiye'deki yandaşları olan CHP milletvekillerinin aracılığıyla serbest bırakıldı; diğer gazeteciden hiç ses yok... Serbest bırakılan gazeteci, hapishane şartlarının ne kadar berbat olduğunu anlatıyor.
Tutuklu gazeteci Cüneyt Ünal'ın serbest bırakılmasına elbette herkes gibi memnun olduk. İlk bakışta, bunu gerçekleştiren CHP milletvekillerinin iyi bir iş yaptığını ve başarılı olduğunu düşündük. Öyle ya, devletin yapamadığını yapmak ve Türk gazetecisini kanlı iç savaşın içinden kurtarıp getirmek kolay iş miydi?!...
Lâkin, eli kanlı diktatör Esad ile CHP milletvekillerinin gazetelerde yayınlanan 'aile' fotoğraflarında beşûş çehreleriyle arz-ı endâm eylediklerini görünce, âmiyane tâbiriyle jetonumuz düştü. Meselenin aslı anlaşılmıştı: Katil Esad'ın Türkiye'deki CHP'li adamları, gazetecinin serbest bırakılması oyunuyla bir taraftan kendilerine ve partilerine puan kazandırmaya çalışırken, diğer taraftan 40 binden fazla insanın katili eli kanlı Esad'ın propagandasını yapıyorlardı; Esad'ı, Türkiye'ye ve dünyaya hoş göstermeye çalışıyorlardı.
Bu arada katil Esad, onbinlerce Müslüman Türkmeni alçakça şehit etmişti. Ancak bu durum 'aile'nin umurunda bile değildi...
***
Halkımız soruyor: Hâlen
Suriye'nin diktatörü olarak kendi halkına en acımasız katliamlarda bulunan
Esad, tutuklattığı gazetecimizi niçin
Türkiye'nin resmî makamlarına,
Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla değil de
CHP Hatay milletvekilleri aracılığıyla iade ediyor? Bunun cevabı, bazı lâubali köşe yazarlarının baktığı gibi,
'Üzümünü ye de bağını sorma!' olamaz. Bir yanda koskoca
Türkiye Devleti, bir yanda
Esad taraftarı
CHP'nin hâlüpürmelâli...
Geçen sene
Esad'ın katliamının başlamasından sonra,
Suriye'ye
CHP heyetleri taşınıp durdu. 30 Ekim 2011 tarihinde
Suriye'ye giden
CHP heyetinin çarşı pazar gezerek
Esad'a methiye yazmasını unutmadık. Çıkarını düşünmeyen bütün dünya ülkeleri ve halkları,
BAAS diktatörü
Esad'ın yamyamlıkları karşısında dehşete düşüp cephe alırken, bizdeki
CHP'liler,
Suriye'den çıkarı olan
İran ve
Rusya safında yer alarak
'Esad muhibbi' hâline geldiler.
Bu garabetin sebebi, mezhep ayrımcılığı olamaz. Zira, bizim
Alevî canlarımız da
Alevî Araplarımız da
İslâm düşmanı
Esad ve katillerinden tamamen farklıdırlar.
Öyleyse bu ihanetin tek bir izahı olabilir:
CHP'nin
DNA'sına işlemiş tek parti diktatoryasına duyulan özlem ve sempati...
***
Teröristbaşı
Apo,
Karayılan ve hempaları ile poz verenler, bu mazlum milletin hâfızasında ne derece kötü yer almışlarsa, katil
Esad ile
CHP milletvekillerinin fotoğrafı da,
Türk siyaset tarihinde o derece tiksinilerek anılacaktır.