Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'u yıllardır tanıyorum. Son derece iyi bir aileye mensup, iyi yetişmiş, karizmatik ve lider vasıflı bir siyaset adamıdır. Eşi Doç. Dr. Sevgi Kurtulmuş da O'nun gibi kıymetli bir bilim adamıdır. Ne yazık ki, başörtüsü zulmüne uğrayarak en verimli çağında üniversiteden ayrılmak zorunda kalmıştır. Her iki değerli araştırmacı da bizim 'Yeni Türkiye Dergisi' için bilimsel makaleler yazmışlardı.
Prof. Kurtulmuş, 2000 yılının başında Ayaş Cezaevi'nde beni ziyarete geldiğinde, dostluğumuza güvenerek ona, Erdoğan ve yeni kurmaya çalıştığı parti ile beraberliğinin hayırlı olacağını söylemiştim. Lâkin Kurtulmuş, merhum Erbakan'a vefa göstererek SP'de kalmayı tercih etti. SP'de iken görüştüğümüzde, SP'nin başına geçebilirse, partisinin yüzde 10 barajını aşabileceğini anlattım. Ancak ne yazık ki, merhum Erbakan buna fırsat vermedi ve Kurtulmuş, SP'nin başına gecikerek geçtiğinde ise, devamlı mesele çıkarıp doğru dürüst Genel Başkanlık yapmasına mâni oldu.
Bu durumda, Prof. Kurtulmuş'a iki tercih kalıyordu: Ya, ayrı bir parti kuracak veya AK Parti'ye geçecekti. Bu konuda görüştüğümüzde, damdan düşen biri sıfatıyla kendisine ayrı parti kurmamasını ve AK Parti'ye geçmesini tavsiye etmiştim. Lâkin Kurtulmuş, kamuoyunda lehine esen havanın tesiriyle yeni bir siyasî parti denemesi yaptı ve HAS Parti'yi kurdu. Fakat, siyasî konjonktür AK Parti lehinde olmaya devam ediyordu. HAS Parti, son seçimlerde -beklendiği gibifazla varlık gösteremedi.
***
Şimdi,
Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın,
HAS Parti ile
AK Parti'nin birleşme talebi, son derece yerinde ve olumlu bir siyasî tekliftir. Artık bu defa
Prof. Numan Kurtulmuş'un teklifi kabul ederek yeni siyasî ufuklara açılması lâzımdır.
Bu birleşme, her şeyden önce
Türkiye'ye hizmet bakımından önemlidir.
HAS Parti'deki başta
Prof. Kurtulmuş olmak üzere, son derece değerli siyasî kadroların hizmete konulması, hem
AK Parti hem de
HAS Parti bakımından çok isabetli olacaktır.
Başbakan'ın bu teklifini ille de
Kurtulmuş'un gelecekteki
AK Parti liderliği şeklinde değerlendirmek yanlıştır. Bu şekilde bir pazarlık yapılması da doğru değildir.
Numan Kurtulmuş,
Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğunda,
AK Parti'nin başına ve Başbakanlığa geçer şeklindeki beklenti, bu birleşmenin esasını teşkil etmemelidir.
Kurtulmuş, aslında
AK Parti Genel Başkanlığı ve
Başbakanlık yapabilecek kabiliyette bir siyaset adamıdır.
AK Parti ile birleştiğinde,
Genel Başkan Yardımcısı, bakan ve yapılacak ilk seçimde milletvekili olabilir. Bundan ötesi, birçok değişik faktöre bağlıdır. Şunu da kaydedeyim ki,
Cumhurbaşkanı Gül'ün
AK Parti İktidarı'nın başarısı ve Cumhurbaşkanlığı makamındaki dirayetiyle,
AK Parti'de
Erdoğan'dan sonra -kendisi istediği takdirde-
Başbakanlığa ve
AK Parti Genel Başkanlığı'na gelmesi söz konusudur, Benzeri,
Rusya'da
Putin-Medvedev uygulamasıdır.
***
Aslında,
HAS Parti'den sonra
BBP ve
SP'nin de
AK Parti ile birleşmesi yerinde olacaktır. Böylece, ortaya yenilenmiş ve oylarını yüzde 60'a tırmandırmış bir
AK Parti çıkacak; bu da istikrar bakımından
Türkiye'nin lehine bir durumdur.