Geçtiğimiz günlerde Başkent Üniversitesi öğretim üyesi Doç.Dr.
Ömer Özyılmaz' dan bir mail aldım. İçeriğinde meslek yüksekokullarının (MYO) sorunları ve çözümleri yer alıyordu. Okuyunca Özyılmaz'la aynı düşüncelere sahip olduğumu gördüm. Doç.Dr. Ömer Özyılmaz'ın konu ile görüşleri şöyle:
Eğitim açısından pek çok sorunla karşı karşıya olan ülkemizde en önemli eğitim sorunlarından birisi de şüphesiz meslek yüksekokulları. Ayrıca bu okulların sorunları ortaöğretim sistemimizi, üniversiteye giriş ve üniversite öğretim hayatımızı ve iş hayatımızı da olumsuz etkiliyor. Şayet MYO'ların sorunları çözülürse, meslek liselerinin, üniversiteye giriş ve üniversitenin eğitim-öğretim sorunlarının çözümüne giden yola girilmiş ve iş dünyasındaki kalite sorununun, işsizlik sorununun çözümü için yol açılmış olur.
Son günlerde MYO konusu yeniden ülkemizin gündemine girdi. MYO'ların sorunları bir bütün olduğu için acilen çözüm istiyor. Buna "bir parçasını şimdi, ötekisini daha sonra, bir başkasını başka zaman halledelim", şeklinde yaklaşmanın son derece yanlış olduğuna inanıyorum. Şu anda uygulanan sınavsız giriş hakkı, meslek yüksekokullarını ÖSS'den beklentisi olmayanların sığınağı haline getirdi... Doç.Dr. Ömer Özyılmaz'a göre MYO'ların sorunlarını şöyle sıralayabiliriz:
Genel anlamda sorunlar
1-Ülkemizde meslek yüksekokulları, çağdaş dünyadaki ön lisans okullarına yöneliş ve ilgi gibi kamuoyumuzda bir ilgi ve beklenti oluşturamadı. Genel olarak bu okullar, üniversite kampus alanı dışında tutuluyor. Bu durum ise, meslek yüksekokullarına "üniversitenin bir bölümü" denmesini, MYO öğrencilerinin de "üniversite havası"nı soluma ve yaşamalarını engelliyor.
2-Bazı üniversitelerin çok dikkat ve itina göstermelerine karşın, bugüne kadar YÖK ve birçok üniversite yönetiminin, meslek yüksekokullarına bakışı ve onları algılayışında sorunlar oldu.
MYO eğitiminde okul yeri, bina, atölye, laboratuvar, ders araçgereç ve iç donanımıyla ilgili olumsuzluklar çok ileri derecede.
3-Çok ileri derecede öğretim elemanı sıkıntısı var. Bu okullardaki genel kanaat, sanal bir okul oldukları yönünde. Okul ve ders programlarının çağdaş beklenti ve ihtiyaçları karşılayamaması ve dinamik tutulamaması çok önemli bir sorun.
4-Bu okullar kalifiye ara eleman yetiştirirler; iş dünyası da bunları istihdam eder. Bununla beraber iş dünyasının bu okullardan beklenti, istek ve tutumları nedir, bunu soran ve tahlil edilerek gerekli dersler çıkaran olmadı.
5-Meslek yüksekokulu öğrenci ve mezunlarının sosyal statü, istihdam ve özlük haklarına yönelik olarak birikmiş olan sorunlar, yıllardan beri bir türlü çözülemedi.
Üniversiteler, MYO'larında açılacak programları YÖK'e sunmadan önce İSO, TOBB, TÜSİAD ve sivil toplum kuruluşları ile fikir alışverişinde bulunmalı. "Hangi dalda ihtiyaç olduğu" sorgulanmalı. Bu bilgiler ışığında bölümler açılmalı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversite mezunlarına tanınan kısa dönem askerlik hakkının, MYO'lara da tanınması için Genelkurmay'a teklif götürecek. Özcan, olumlu yanıt alırsa, teklifi bu konuda çalışan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e iletecek. MYO'ları cazip hale getirecek olan her türlü çalışmanın yanındayım. Türkiye'nin eğitim sorunları ve teknolojik ilerleyişi ortada. MYO mezunları ülkemize faydalı olmak ve kalkındırmak istiyor. O zaman, hepimiz konumumuza göre bu gençlere sahip çıkmak zorundayız.