Seyircisi olmayan maç tuzu olmayan yemeğe benziyor. Ne sahadaki oyuncu keyif alıyor, ne kulübedeki teknik adam, ne tribündeki yönetici ne de televizyonda izleyen seyirci. Bu ortamda oynanan maçın ilk yarısı oldukça keyifsizdi. Tempo düşük, pozisyon az ve sonuç yok. Özellikle Beşiktaş savunmasının arayı açması, orta alanda kazanılamayan ikinci toplar ve öndeki oyuncuların yeteri kadar hareketli olmaması istenen neticeyi bu yarıda getirmedi. Bu saydığımız etkenlerin sezonun ilk maçları olması, takımın zamana ihtiyaç duyması, yeni oyuncuların takıma adaptasyonları gibi birçok sebebini sıralayabiliriz. Tabi bunlar uygulamada takım içinde bazı sıkıntılar yaratıyor. Öncelikli olarak ön tarafta oynayan Nihat ve Bobo'nun kanat oyuncusu olmamalarından ötürü sürekli olarak içe kat etmeleri, o bölgede top alıp verkaçlarla girmeye çalışmaları bazen katkı yaparken bazen de bu kulvarların kullanımını engelliyor. O zaman geriden gelen oyuncuların katkısına ihtiyaç duyuluyor. İlk yarıda sağ kanattan Erhan'ın çabaları oldu. Nobre'ye yaptığı orta ve onun vuruşundan sonraki Ömer'in kafasından dönen top futbol adına şans kelimesinin içini dolduran en güzel örnekti.
FİZİK GÜCÜ ORTAYA ÇIKINCA...
Fink'in de yeteri kadar ön tarafa katkısının olmaması ve defansın geride kalıp Antalya forvetlerine dönen topları almasına izin vermesi, Beşiktaş'ın baskı kurmasını engelledi. Ama ikinci yarıda özellikle yapılan değişikliklerin de katkısıyla ve Beşiktaş'ın fizik gücünün ön plana çıkmasıyla ortaya çıkan baskı, golleri ve galibiyeti getirdi.
Tello oynadığı mevkii itibarı ile kendisinden beklenen organizasyon yeteneğini etkili şekilde ortaya koydu. Nihat'ın kendisiyle yapmış olduğu verkaçlar yanında, Nihat'ın rakip arkasına attığı dikine ve çapraz koşularda onu topla buluşturduğu anlar Beşiktaş'a önemli pozisyonlar getirdi.
Beşiktaş'ın usta ayakları var. Nihat, Bobo, Holosko, Tello etkili ve önemli oyuncular. Özellikle güvenli oynadıkları ve oyun içerisinde hareketli oldukları zaman kontrol edilmesi zor oyuncular. Dün akşam da bu özelliklerini ortaya koyduklarında galibiyeti getirdiler. Tadı olmayan maçın tuzuydular.