Ekonomik kriz, Real Madrid ve Manchester City dışındaki birçok kulübü transferde temkinli hareket etmeye itti. Liverpol'un transfer harcaması ve geliri eşit: 43 milyon euro. Arsenal 16,5 milyon euro harcadı; 46 milyon euroluk oyuncu sattı. Milan 30,3 milyon, Bayern 32,5 milyon, Wolfsburg 21,5 milyon euro harcama yaptı. Bunlar ciddi gelirlere sahip takımlar. Planlamalarında transferde para harcarken oyuncu satarak gelir elde etme de var.
Büyük kulüplerimizin bütçeleri, bu saydıklarımız yanında en iyimser haliyle üçte biri civarında. Ama transfer harcamalarında bu fark yok oluyor. Üstelik kulüplerimiz oyuncu satışından gelir elde edemiyorlar. Bu yıl şimdiye kadar dış transfere Beşiktaş 20, Galatasaray 18, Fenerbahçe 30 milyon euro harcamış.
Dünyada transfer piyasası daha düşük bütçeli ve kontrollü giderken bizde hiçbir şey yokmuş gibi, daha da artan rakamlarla devam ediyor.
Kulüplerin içinde olduğu rekabet mecburiyeti, camiaların ürettiği kısa sürede şampiyonluk baskısı ile göreve gelenlerin hemen başarılı olma zorunluluğu ve uzun süreli program yapılamaması gibi birçok etken gerekçeler arasında sayılabilir. Ama en önemlisi; bizde icraatın başında olanlar ciddi olarak sorumluluk sahibi değil; bu işlerden çok çabuk sorumsuz bir şekilde çıkabiliyorlar.
İddaa'dan aktarılan kaynaklarda kesintiye gidilmesinde bunların yerine ulaşmaması ve sorumsuzca harcanması endişesi yok mu?
Kontrolsüz harcamalar kulüplerimizin toplam borcunu iki milyar dolar seviyesine yaklaştırıyor. Futbolumuzun sağlıklı bir yapıya kavuşması, bu gidişin önünün alınması için birkaç önerimiz var:
* Yönetime gelenlerin kendi görev süreleri içinde elde edilecek gelirler dışında harcama yapamamaları; gelecekteki gelirleri bugünden kullanamamaları.
* Borçlanmanın her yıl açıklanan bütçenin yüzde onunu geçmemesi.
* Kişilerin şahsi olarak kulüplere para vermemesi. Bu işlemde resmi belgeli tüzel kişi şartı aranması.
* Kulüp adına imza atanların yeni bankacılık kanununda olduğu gibi imzalarının karşılığında oluşacak zarardan kendi mal varlıkları ile sorumlu olmaları.
* Kulüpleri dünya çapında kabul görmüş kurumların denetlemesi.
* Türkiye Futbol Federasyonu'nun geçerli FIFA kural ve yaptırımlarını kulüplere uygulaması.
* En önemlisi de devletin kurumlarının her türlü kuruluşuyla görevdeki kişi ve kulüpleri denetlemesi.