Türk futbolunun kulüp yönetimlerinin hamasi yaklaşımlarından kurtulmadığı müddetçe kısırdöngüye mahkum kalacağını bir kez daha gördük. Taraftar motivasyonunu sağlama adına şehrin ve stadın kapılarını Beşiktaş taraftarına kapattırarak anlamsız bir davayı sürdüren Bursaspor, dün aradığı 'misilleme fırsatını' buldu. Yöneticisi kale arkası tribününe çıktı, futbolcusu taşıdığı pankartla 'Biz buradayız' diyerek taraftarına şirinlik yaptı. Beşiktaş Başkanı Demirören ve yönetiminin de aynı uygulamayı Bursa'da yaptığını hatırlarsınız.
Taraftarın güvenlik bahanesiyle Bursa'da stada alınmamasını o zaman insan hakları açısından 'Haksızlık' olarak yorumlamıştım. Şimdi de aynı düşüncedeyim. Elinde belgeler Adana'da kapıları Bursalılara kapattıran Beşiktaş yönetiminin eline ne geçti? Tribünlere sızan ve olay çıkartan 30 taraftar yerine 200 bilemedin 300 taraftar gelecek ve kontrol altında maç izleyecekti. Tribünleri dolduran coşkulu 15 bin Siyah-Beyazlı taraftarın arasında gerginlikle birlikte sesleri de kaybolup gidecekti.
GÜZELLİK HOLOSKO'DA
Dün arbedede arada kalan minik Beşiktaşlı taraftarın, yaralanan polisin hesabını kim verecek? Bu yüzden Beşiktaşlı ve Bursalı yöneticilerin bir an önce taraftar refleksiyle hareket etmeyi bırakıp, sağduyulu davranmaları gerek.
Dün Adana'da trajikomik görüntülerin yanında 'Niye Adana süper ligde değil? Yazık!' dedirten 15 bin Beşiktaşlı'nın önünde şov yapan bir Holosko vardı. Melek yüzlü Slovak, bu yıl Beşiktaş'ın başına gelmiş en güzel şey. Önce 60 metre top sürüp golü attırdı, sonra attı. Tek başına takımını sırtlayınca bizler gibi Bursa da şapka çıkarttı. Her ne kadar Cisse'nin oynaması ve Serdar Özkan'ın toparlanması Delgado'nun performansını artırsa ve dün iyi bir sonuç alınsa da yönetimin Holosko kumaşında kaliteli futbolcularla bu takımı takviye etmesi gerekiyor. Beşiktaş öncelikli olarak lider bir stopere, ön liberoya ve defansın sağına 'kalite' getiremezse gelecek yıl da aynı film tekrarlanır.