Beşiktaş'ta teknik patron Jean Tigana verdiği cesur kararlarla futbolcusunun ve medyanın saygısını kazanmaya başlayan bir lider görüntüsündeydi. Son haftalardaki kararları ve açıklamalarındaki çelişki birçok soru işaretlerini beraberinde getirdi. "Bu kadroyla bu kadar" diyerek toplam maliyeti 400 bin YTL olan İnegöl'e yenilmelerini açıklamaya çalışırken Okan Buruk gibi bir dinamoyu kullanmadığını sanki unutmuştu! Sadece İnegöl değil, öncesinde G.Birliği ve Diyarbakır maçlarında çöken orta sahayı kampın en formda futbolcusu Okan'la takviye etmek yerine hayatı boyunca defans oynayan Çağdaş'tan da Emanuel Petit çıkarma isteği kafalarda soru işaretleri bırakmıştı. Ahmet Hassan'ı 3 gün gecikti diye 8. eksik olarak cezalandırmak 'Disiplin' adına maruz görülebilir. Kadro dışı kalanların Fikret Demirer yönetiminde ayrı çalıştırıldığı bir ortamda ilk kez PAF'a gönderilip aşağılamak da çok tartışılır.
TARAFTAR HAKLIYDI
Beşiktaş dün orta sahada top yapmakta, pozisyon üretmekte zorlanınca, Sergen'i kulübede, Tomas Jun'u sahada ileri ikilinin gerisinde lider- kurtarıcı rolünde görünce bunları hatırlamak şart oldu. Siyah-beyazlı ekip İbrahim Akın'ın 18'deki kornerinde Jun'un 2 metreden topu auta atmasının dışında pozisyon bulamadı. Tigana Sergen'i ikinci yarıda oyuna alarak hatasını telafi etmeye çalışsa da oyuna yeni giren Ünal, 30 metreden, sağ çaprazdan inanılmaz ve anlaşılmaz bir gol attı: 1-0. Tigana'nın kurtarıcı olarak Kenan Özer'i, ardından da Rıza Şen'i alması sahadaki görüntüye meydan okumaydı. Ufuk Pak ve Recep Çetin'in "Nihat'ın PAF halinden daha yetenekli" dediği Kenan'ın böyle bir ateşin içinde ne kadar parlayacağı tartışmasına girmeden seyirciden gelen alkışlar bu iki futbolcunun nezdinde özkaynağa saygı, mevcut kadro ve sisteme karşı bir isyandı. İyi günde kötü günde takımını destekleyen taraftar ise yürekten gelen isyanında sonuna kadar haklıydı.