Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

İzmir Efsaneleri

Her şehrin efsaneleri vardır. Efsane sözcüğünün kökleri, Eski Yunan'da 'duyulan ya da söylenen söz' anlamında kullanılan "mitos" sözcüğüne dayanıyor. Farsça kökenli 'efsane' sözcüğü, tarih sahnesine 'mitos'tan sonra çıktı. Kendi dilinde 'masal ve söylence' anlamında kullanılıyor. Bizde 'efsanenin' kullanımı ise daha çok 'söylenceye' karşılık düşüyor.
Örneğin Anadolu coğrafyası, sayısız efsanenin gölgesi altındadır. Binlerce yıllık geçmişinde, çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapan Anadolu, tarihi ve doğal güzelliklerinin yanında 'efsanelerinin' de zenginliğiyle, insanlığı kendisine hayran bırakır.
Türkiye'nin bütün kentlerinde de, Anadolu ile kucaklaşmış efsaneler yaşar.
Her kentin bir ya da birden fazla kuruluş efsanesi vardır örneğin. Hepsinin hikayesi etkileyicidir.

MASALSI DÜNYANIN KAPISINDA

Bu efsaneler, Megaryalı Bizans'ın, kendi kabilesi için bir şehir istemesiyle yola çıkışı, fikrini almak üzere Delf kahinine başvurması, ardından yedi tepeli şehri kurmasından; Frigya Kralı Midas'ı rüyasında ilahi bir sesin yönlendirerek, Ankira'yı kurdurmasına kadar uzanır.
Hepsi büyüleyicidir. Hepsinin mitolojide, tarihsel mirasta dayandığı noktalar vardır.
Hepsinin efsaneleri, insanı masalsı bir dünyaya sürükler. Ama İzmir'in efsaneleri bir başkadır. Hem 'kuruluş', hem 'diğer efsaneleri'. İzmir cıvıl cıvıl, çok sesli, çok konuşan, hep gizemli, tutkulu, heyecan verici bir kent olduğu için, sanki efsaneleri de farklıdır.
Örneğin efsanelerinin temelinde, kurucularının kadın olduğunu anlatan 'ana erkil' dönemden kalma, başka bir kent var mıdır?
Bir zamanlar, Anadolu'yu kasıp kavuran, şehirleri ele geçiren, gerektiğinde erkekleri kılıç ile dize getiren bir Amazonlar grubunun öncülüğünde, erkek egemenliğinden kurtulmak için, onlara başkaldıran kadın savaşçıların kurduğu, başka bir kent efsanesi var mıdır acaba?

KADINLARIN KURDUĞU KENT
Atlarına yarı çıplak binen, oklarının yaylarını daha iyi çekebilmesi için, küçük yaşta sağ göğüslerini kestiren, bu nedenle 'memesiz' anlamına gelen 'amazon' adını alan 'kadınların kurduğu bir kent olduğu efsanesi' İzmir'e aittir.
Ege sahillerinde dört nala at koştururken, İzmir Körfezi kıyılarına kadar ulaşan Amazonlar, efsaneye göre burayı çok beğenerek bir şehir kurmaya başlarlar. Amazonlar, liderlerinin adı 'Zmirna' olduğu için, kurdukları şehre de onun adını verirler. Bundan mıdır, İzmir'in insanda hep 'dişi bir şehir' algısı yaratması, bilmiyorum. Ama kentin tüm efsanelerinin, kendisi gibi insanı sarıp sarmaladığını, içine çektiğini, kucakladığını, insanda aşk dolu bir tutkuyu kışkırttığını, İzmir'in uzaktaki İzmirlilerce hep bir aşık gibi özlendiğini biliyorum, biliyoruz.

SATIR ARALARINDAKİ KEŞİF
İşte hep hasretle anılan bu şehrin tüm efsanelerini, usta kalemi, yalın Türkçesi ile sevgili Yaşar Ürük kaleme almış. (Heyamola Yayınları) Değerli Yaşar Ürük, İzmir Devlet Tiyatrosu oyuncu ve yönetmenidir. Aynı zamanda Muammer Sun'un öğrencisidir. Şan eğitimi de almıştır.
Çeşitli sanat dallarında 37 ödülün sahibidir. Ürettikleri arasında, 11 tiyatro oyunu, 25 oyunun sahne müziği, 5 sinema filmi müziği, 1 konçerto, 12 senfonik orkestra eseri vardır.
"İzmir Efsaneleri", Yaşar Ürük'ün, yazımı süren iki çalışması hariç, tam 13. kitabı.
'İzmir Efsaneleri'ni, büyük bir keyifle, masal tadı alarak, sevgiyle okuyorum.
Bu güzel çalışma için, Yaşar Ürük'ü kutlarken; kitabın satır aralarında, İzmir'in ne kocaman bir kent olduğunu, her soluklanışta yeniden keşfedildiğini, tüm 'sorulara bilgelikle yanıt verdiğini', kentin bir insan gibi genleri olduğunu derinden hissediyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA