İzmir'de İl Sağlık Müdürlüğü'nün rakamlarına göre, 50'nin üzerinde hastane bulunuyor.
Bu hastaneler, Sağlık Bakanlığı, üniversite hastaneleri, özel hastaneler ve askeri hastaneleri kapsıyor.
Hastanelerin büyük çoğunluğu, genel olarak ilin merkezinde odaklanmış konumda. Elbette İzmir, sağlık alanında, sadece kente hizmet etmiyor. Çevre ilçelerle birlikte Ege Bölgesi'nin tümüne hizmet veriyor.
Son yıllarda İzmir'de, özel sağlık yatırımlarında da ciddi artış var.
Bu yatırım zinciri sürecek gibi görülüyor.

İstanbul Sağlık İdarecileri Derneği'nin 2011 yılı verilerine göre, Türkiye'deki özel hastane sayısı 500'e yaklaşmış. Türkiye'nin istatistik tablosunda, birçok alanda ikinci ya da üçüncü sırayı alan İzmir, özel hastane yatırımlarında ise daha geride. İstanbul 50'nin üzerinde özel hastane ile birinci sırada. Ankara'da 28 özel hastane bulunuyor. Turizmin başkenti sayılan Antalya'da ise bu rakam 24'e ulaşmış.

GAZİANTEP 4'ÜNCÜ SIRADA
İlginçtir, özel hastanecilikte Gaziantep dördüncü sıraya yerleşmiş.
İzmir ise 2011 yılı verilerine göre, 20 özel hastaneye sahip, yani beşinci sırada bulunuyor.
Nüfusuyla orantılı bakıldığında, artık giderek bir 'havza halini alan Ege Bölgesi'nin tümünü kucaklama özelliği de göz önüne alındığında, İzmir'de hala yeni sağlık yatırımları için, 'çok ciddi bir potansiyel olduğu' değerlendirmesini yapmak, gerçekçi.
Geçtiğimiz yıl İngilizler'in, örnek gösterilebilecek hastaneler arasında olan Kent'in hisselerinin çoğunluğunu iyi bir fiyat ile satın alması, bu potansiyelin göstergesi sayılabilir.
Ayrıca İzmir, özel hastanecilikte, yine Kent Hastanesi; uzun yıllardır etkin hizmeti, teknolojisi, tecrübesiyle öne çıkan Şifa Hastanesi; yılların önemli 'özel sağlık' markasından doğan Universal grubun Ege Sağlık Hastanesi, Gazi Hastanesi, Ekol K.B.B gibi, çok sayıda olumlu örnekle, çıtası yüksek bir tablo sergiliyor.
(Yazı konumuz özel hastaneler olduğu için kentin diğer övgüye değer hastanelerini vurgulamıyorum.)
Bu nedenle İzmir'de bu alana yatırım yapacak grupların da, rekabet edebilme özelliklerinin çok güçlü olması şart. Ama bu 'rekabet görüntüsünden', sonuçta İzmir ve Ege Bölgesi kazanıyor.
Çünkü her yeni iyi hastane yatırımı, sağlıkta yeni alternatifler sunmuş oluyor.
İzmir'in en genç hastanelerinden biri de, geçtiğimiz yıl sonbaharında, tam 80 milyon dolarlık yatırımla kurulan Medical Park Hastanesi. Dün Egeli Sabah ekibi olarak, bu hastaneyi gezerken, İzmir'in gerçekten gurur duyulacak, çok ciddi, önemli bir sağlık yatırımı kazandığına tanık olduk.

DEĞERİ YÜKSEK HABER
Yakın geçmişte İzmir'de 'kuvöz' yokluğu nedeniyle hayata veda eden minnacık bebeklerle ilgili yapılan üzücü haber ve kampanyaları hatırlayacaksınız. Bu hastanenin, yeni doğan bebeklerle ilgili yoğun bakım işlevi üstlenecek kuvöz sayısı 35. Sadece bu rakam bile, hastanenin çıtasını göstermek için somut örnek.
Hastane gezimiz, bizi gazetecilik açısından 'değeri yüksek' bir 'haber' ile karşılaştırdı. Tıp alanında çok sayıda değerli ismin bulunduğu pırıl pırıl bir ekipten, Hastane Genel Müdürü Dr. Veysi Kubba konuşurken, çok sayıda başarıya imza atmış Medical Park'ın Yönetim Kurulu Başkanı Dr.
Zafer Beken'in, 2005 yılında Ege Üniversitesi'nde başarılı bir karaciğer nakli geçirdiğini söyledi. Hayatının bu ciddi dönüm noktasında, İzmir'e hakiki bir şükran duygusu ile bağlanan Dr. Zafer Beken, sadece bu nedenle Medical Park zincirinin, şu an en önemli hastanelerinden birinin İzmir'e kurulmasına öncülük yapmış. Başarılı bir karaciğer naklinin; bunu geçiren insanı, naklin olduğu kentte, aynı zamanda yine organ naklinde ciddi iddia taşıması hedeflenen, değerli bir hastane kurmaya teşvik etmesi, elbette her gazeteci için önemli haberdir.
Biz de bugünkü manşetimizde işte bu haberi sizinle paylaştık.