Eskiden ne güzeldi, siyasetin en azından bir ironisi vardı. Siyasetçileri izlerken, 'ironik' yaklaşımlarıyla rahatlar, biraz da gülümserdik. Şimdi ise siyaset hem dünyada hem Türkiye'de daha sertleşti. Siyasette 'ironi', bizim hatırlamadığımız zamanlarda da hakimmiş. Bir dergide İngiliz tarihine adını yazdıran, bir zamanların ünlü politikacısı, devlet adamı Churcill'in (1874-1965) özyaşam öyküsüne ilişkin bir yazı okuyordum. Avrupa Birliği'nin, yıllar önce ilk fikir ve uygulama temellerini atan, İngiltere'nin Başbakanlığı'nı yapmış Nobel ödüllü Churcill'in, politik dehasının yanı sıra ironisi de ünlüymüş:
Churcill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churcill'e kızgın bir biçimde şöyle seslenmiş:
"Eğer eşiniz olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım." Churcill, oldukça sakin, kürsüden kadına dönmüş ve yanıt vermiş:
"Hanımefendi, eğer siz eşim olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim."