Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

İzmir, Ege: Mazeretsiz

Dünkü yazımızda Prof. Dr. İlhan Tekeli ve Prof. Dr. Fuat Keyman'ın fikirlerine de gönderme yaparak, Ege Bölgesi'nin İzmir odaklı bir 'kentsel havzaya' dönüştüğünü vurgulamıştık.
Bu yaklaşımımıza olumlu tepkiler geldi. Hem İzmir'in hem Ege Bölgesi'nin etkin isimlerinin bir bölümünün, kentlerine ve bölgeye bakarken, bu yaklaşımın farkındalığını taşımaları kanımca çok önemli.
Unutmamalıyız ki İzmir ve Ege'nin bütünü, gerek tarihsel kimliği, gerek iklimsel ve coğrafi konumu, gerekse özellikli olan eğitimli insan sermayesiyle, Türkiye'nin farklı potansiyellerini aynı potada erittiği ve ülkenin geleceğine önemli damga vuracak noktaların en başında geliyor. Temel sorun belki de, bunun farkındalığının ve bütünsel yaklaşımın eksikliğinde. Çünkü hem İzmir'in hem de Ege'nin bütününün, yukarıdaki özellikleri nedeniyle, birçok bölgeye göre mazereti çok az, hatta yok bile sayılır.

OLUMLU TEPKİLER

Anadolu sermayesinin de öne çıktığı, sermaye birikiminin daha tabana yayıldığı, refah düzeylerinin farklılaşarak paylaşıldığı, ekonomimizin çok ciddi güçlendiği günümüz Türkiye'sinin, dönüşümünü, değişimini okurken; ülkede 'kentsel havza' yaklaşımına en önemli örnek gösterilecek kentlerin; İzmir ve İstanbul olduğunu da vurgulamıştık. Bu nedenle bu algının yayılmasını, buna ait olumlu tepkilerin yansımasını, çok önemsiyorum.
Dün İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) Başkanı Yılmaz Temizocak ve değerli çok sayıda dost ile bu doğrultuda, bu farkındalık üzerine sohbet ederken; 'ortak aklın' ışığında 'ortak algının' gelişmesinin karşılığını hissettim. Örneğin EXPO 2020'ye, bölgesel bakış açısı ve bölgesel yaklaşımın, özellikle hem kararın alınacağı 2013 yılına kadar, hem de umarız ki İzmir'in EXPO'yu düzenleme hakkı kazanıldıktan sonra, 'önemi' üzerinde buluşuyor olmak, çok umut verici.
EGEV Başkanı Yılmaz Temizocak da, aynı konu üzerinde duruyor. Özellikle Denizli, Manisa, Aydın ve Muğla'da EXPO süreci kazanılarak somutlaştığında, yatırımcıların yeni konaklama yatırımları için teşvik edilmeleri noktasında, EGEV'in bir şemsiye, İzmirli tüm değerli kurumların da 'moderatörlük' üstlenen rol oynayabileceği inancında. Çünkü Yılmaz Temizocak'a göre, EXPO kazanıldığında İzmir merkezli 100 bin yatak kapasitesine ulaşmamız gerekiyor.

PASTAYI BÜYÜTELİM

Temizocak, Ege'ye 'İzmir merkezli kentsel havza' boyutuyla bakarken, EXPO sürecinde bu konuya yaklaşımında, 'bu havzaya Ege'nin adalarının' da katılması gerektiği fikrini taşıyor. Bu da çok önemli. İzmir ve çevresinde belki küçük uçaklar dahil, tarifeli uçuşlar düşünülmesi, İzmir, Ege Adaları ve yakın kentlerimiz arasında, yeni ulaşım araçları oluşturulması gibi, çok sayıda fikir, EXPO sürecinde zihinlerde dolaşacak ve belki de somutlaşacak.
Ben İzmir ve Ege'nin, genleri tarihte saklı olan büyüklüğünden, Türkiye'nin gelecekteki en parlak rolünü üstleneceğinden eminim. Yeter ki ufuklarımızı geniş tutalım, siyaset dışı alanlarda, parlak bölgemizin ve güzel İzmir'imizin kamusal çıkarları uğrunda, tüm 'egoları ve kaygıları' bir kenara bırakarak; tek yumruk olmayı, bu sayede yeni ekonomik atılımlarla da bölgenin pastasını büyütmeyi başaralım. Çünkü Ege, başta İzmir olmak üzere 13.5 milyonluk değerli insan sermayesine, 9 ilde toplam 18 üniversiteye; doğası, iklimi, tarihsel mirası, büyüleyici güzellikleriyle, muhteşem bir potansiyele sahip. Bunu bir bütün olarak görürsek, çok büyük kazanç; geleceğimiz, gençlerimiz ve çocuklarımız için...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA