Başlık, Duvar Yayınları'ndan yayımlanan bir şiir kitabının adı. Sevgili ağabeyimiz Murat Tuncay'ın kitabının adı. Prof. Dr. Murat Tuncay'ın. Murat Tuncay, güzel İzmir'in, güzel insanlarından.
Tuncay'ı, uzun yıllar sürdürdüğü Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığı görevinden hatırlayanlarınız olacaktır. Güzel Sanatlar Fakültesi'ne, ciddi emek veren, değerli insanların arasındadır Tuncay da; yaptığı işlerle fakültenin çıtasını her zaman yükseltmiş, okulun bugünlere ulaşmasında, katkı koymuş değerli bir isim. Murat hocamız, halen Güzel Sanatlar Fakültesi'nin Sahne Sanatları Bölüm Başkanlığı'nı başarıyla sürdürüyor.
***
Sevgili Murat Tuncay'ın, Tiyatro Tarihi, Dramaturji, Müzikli Tiyatro alanında, kitap, eleştiri inceleme ve çevirileri yayınlandı; dramatizasyonları, oyunları, librettoları var. Çok iyi bir eğitimin ardından, akademisyenlik yaşamını, her zaman güzel sanatlarla, estetikle, mütevazı hayat tarzıyla süsleyen Murat hocamızın, ömür hanesine çok sayıda başarıyı sığdırdığını iyi biliyorduk, ama şiir yazdığını bilmiyorduk.
"Ortayaş Mızırtıları" elimize ulaşınca; şiire ne güzel kucak açtığını, şiirin Murat hocaya, hocanın şiire ne çok yakıştığını gördük.
Murat Hoca'yı tanıyanlar bilir; ironisi, zekasıyla buluşan biridir; her zaman ince esprilerle, insanı uzun süre gülümsetebilir; bazen de kahkahalar şemsiyesini açabilirsiniz yanında.
Ortayaş Mızırtıları da, hocanın sürekli gülümseten, gülümsetirken düşündüren yanıyla buluşmuş şiirde.
***
Orhan Veli'den miras kalmış ironik tatlarla buluşuyorsunuz Ortayaş Mızırtıları'nda. Murat Tuncay, elini attığı her işin nasıl güzelini yapıyorsa, aslında edebiyatın en zor alanı olan şiirde de, şairlik şapkasını takmış kafasına. Örneğin;
"Söz olup geçerken düşünce
Bir saltanat kayığı gibi boğazdan
Yutkunma akıntıya kürek
Güzele ayna gerek
Düşünceye söz." diyor bir şiirinde...
Sonra bir bakıyorsunuz;
"Mutluluğu pembe beyazı kim boyadı?
Kim taktı ona
Evlenmeyi düşünmeyen kızların kanatlarını?" diye sorabiliyor, aniden başka bir şiirinde...
Ardından bir bakıyorsun;
"Asla'lar ağırdır aslanım
Çünkü yapmadığın. Yapamadığını ezer.
Yapmadığında pırıl pırıl sen varsın
Yapamadığını bahaneler gölgeler." deyivermiş, bir başka şiirinde...
"Düşün...
Bir yüzün kaç maskesi var hayatta?
Marifet seyretmek değil;
Sahneye çıkmak
Ve kendini oynamakta." demiş yine bir şiirinde.
İnsanı hınzırca gülümseten
'Kendine İyi Bak Klavuzu' adlı şiiri ise dikkat çekici.
Ne diyelim. Şiir yazmaya devam et sevgili hocam; sakın
"mızırtı" deyip geçme, dizeler
"pırıltı" çünkü.