Bu yıl LGS'ye giren toplam 634.787 öğrenciden 64.598 öğrencinin "sıfır"çektiği açıklandı. Bu oran geçen yılın yaklaşık %50 daha fazlası... Uzmanlar, bu kadar öğrencinin sıfır puan almasını "korkunç tablo" olarak niteledi.
İstanbul'dan yazan İMDAT KARABUDAK, bir eğitimci olarak konu üzerine gözlemlerini şöyle aktarıyor:
"Sınıflarımızda herhangi bir dönemde hiç eleme ve seçme sınavı yapılmadığı ve son 7 yıldır öğrenciler hiç sınıfta bırakılamadığı için homojen bir yapı oluşmamıştır. 45 kişilik bir sınıfta 15 öğrenci iyi, 15'i orta ve 15'i de zayıftır. Zayıflar arasında dört işlemi zor yapanlar olduğu gibi kimi zaman okuma yazmayı bilmeyenler de bulunmaktadır. Zayıf öğrenciler sınıf ilerledikçe müfredat programından kopmakta, mesela 8. sınıfta olmalarına rağmen seviyeleri ilkokul düzeyinde kalmaktadır. 15 kişilik orta grup, bunlara göre daha iyicedir, ancak LGS normlarının çok uzağındadırlar. Bunlar "uslu, uysal" olmakla birlikte sınıfta hiçbir varlık gösteremeyen grubu oluşturmaktadırlar. Öğretmenler genelde bu öğrencilerin seviyesinde ders işleyebilmektedir. İyi olarak kabul edilebilen 15 öğrenci ise sınıftaki diğer öğrenciler tarafından sürekli engellendiği için LGS düzeyinde almaları gereken eğitimi alamamaktadır. Böyle bir sınıfta LGS'ye genelde iyi kabul edilen 15 öğrenci başvurmakta, orta gruptan da başvuranlar olmaktadır. Ama 15 zayıf öğrenci içerisinden bu sınava başvuranların sayısı çok azdır. Yani sıfır çeken 64.598 öğrenci büyük oranda aslında kendilerine güvenen iyi ya da orta grup öğrenciler arasından çıkmıştır. Bir de bunlara şimdiye kadar LGS'ye çok az başvuran zayıf 15 öğrenci daha eklenirse o zaman buz dağının geri kalanını çok daha net görebileceğiz.
Bu yüzden de eğer Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik'in dediği gibi bütün öğrenciler mecburi olarak LGS'ye girerse "sıfır" alan öğrencilerin oranı en az üç kat artacaktır."