Kültürümüzün, değerlerimizin kirletildiği bir süreç yaşıyoruz. Önce birey olma olgusu adı altında bencilleşme, sevgi yerine sevgisizlik, dostluk yerine yabancılaşma ve dayanışmanın suç sayıldığı bir dönemeçte olduğumuzu düşünüyorum.
Bütün bu kirliliklerin yaşandığı bir süreçte Hasan Balıkçı bir bedel ödedi. Hem de canı pahasına... Güzel günleri taşımak için yarınlara, halkı için, ülkesini sevdiği için, bilim ve teknolojinin insanlık adına kullanılması için, insanın çaresizliğini yenmesi için...
Paranın insana hükmettiği bu sistemde elbette Hasan Balıkçı kendi değerlerini koruyacaktı. Çünkü Hasan Balıkçı gibi düşünen insanların sahip çıkacağı bir dünü var, tarihi var. Bize insani değerleri yükleyen tarihimizi savunacak ve bunları yarına taşıyacaktı.
Hasan Balıkçı barış dedi, umut dedi. Tam bunları savunduğu noktada, karanlıktan, karanlık eller tarafından kör bir kurşun gelip hedefini buldu. Hasan Balıkçı'yı vurdular, çünkü Hasan Balıkçı kamu malını peşkeş çekenlere taviz vermedi.
Hasan Balıkçı'nın ölümünü planlayanlar şunu unuttular. Bu mücadelenin dalga dalga yayılacağını, nice Hasan Balıkçıların olacağını ve mücadelemizin dayanışma içinde devam edeceğini unuttular.
Hasan Balıkçı hırsızların, soyguncuların, çetelerin olmadığı bir sistem istiyordu. Yani kamuyu, emekçileri ve yoksul halkı zarara sokan çetelerin oyunlarını bozan Hasan, bu yiğit, bu tutarlı kararlılığını canıyla ödedi.
Bunu kısa ve onurlu yaşamında en iyi şekilde yapmaya çalıştı ve bu onurlu bayrağı bizlere bıraktı.
Hasan Balıkçı'nın bu mücadelesi meyvesini verdi. Cenazesi binlerce insan tarafından sahiplenildi. Yaptıkları temiz toplum simgesi haline geldi.
Başta EMO (Elektrik Mühendisleri Odası) TMMOB (Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği), KESK (Kamu Emekçileri Sendikası), ÇHD (Çağdaş Hukukçular Derneği), gönüllü olarak her duruşmaya katılan değerli avukatlar, ailesi, dostları tarafından sahiplenilmesi ve hepsinden önemlisi ülkemizin onurlu yazarları tarafından sahiplenilmesi ve bu davanın Türkiye gündemine taşınması emniyeti harekete geçirmiş ve azmettirici sekiz ay sonra yakalanmıştır.
Eğer böyle bir dayanışma örneği yaşamasaydık bu olayın sır perdesi çözülemeyecekti.
Bu olayda katillerin ve azmettiricinin hak ettikleri cezayı alacağına inanıyoruz.
ŞENGÜL BALIKÇI