Yine protokol üzerine bir hikâye... Yer yine Anıtkabir... Daha önce yazdık... Yine hatırlatmanın tam zamanı.
"Olay" şöyle gelişti.
Erdal İnönü... Ana muhalefet partisi SHP'nin (Sosyal Demokrat Halkçı Parti) genel başkanıydı...
1989'da... Turgut Özal, Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını koyunca...
Erdal İnönü dedi ki:
- Eğer seçilirse... Cumhurbaşkanı Özal'ın elini sıkmayacağım.
Turgut Özal Cumhurbaşkanı seçildi.
İnönü gerçekten de gidip tebrik etmedi. Elini sıkmadı.
Bir süre sonra... Anıtkabir'de bir tören vardı.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal Anıtkabir'e geldi... Makam otomobilinden indi.
Protokolde kendisine ayrılan yere doğru yürürken...
Önce Başbakan Yıldırım Akbulut'un elini sıktı.
Sonra... Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın... Genelkurmay Başkanı'nın.
Onların hemen arkasında ana muhalefet lideri Erdal İnönü duruyordu.
Cumhurbaşkanı, elini Erdal Bey'e uzattı:
- Sayın İnönü... Medya bizi izliyor... Elimi sıkıp sıkmayacağınızı merak ediyorlar.
Erdal İnönü güldü... Ve elini uzattı... Tokalaştılar.
"Oradaki herkesin" hoşuna gitti.
Sadece törendekilerin değil... Bütün Türkiye'nin hoşuna gitti.