Bugünü madem "Protokole" ayırdık... Öyleyse... Devam edelim.
İhtilalden sonra... 6 Kasım 1983'te seçim yapılınca... Anavatan Partisi yüzde 45.1 oy alınca...
Tek başına iktidar olunca...
Turgut Özal Başbakanlık koltuğuna oturunca... "Devlet protokolü" nasıl şekillendi?
1983'ün üzerinden 31 yıl geçti... "Bilenler" unutmuş olabilirler.
Gençler... "Nereden bilsinler?"
Örneği... Yine Anıtkabir'den verelim.
En önde... Cumhurbaşkanı Kenan Evren.
Onun arkasında... Dört emekli orgeneral...
Kenan Evren'le birlikte 12 Eylül 1980 ihtilalini yapan Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri Komutanları ile Jandarma Genel Komutanı.
Altıncı sırada... TBMM Başkanı... Necmettin Karaduman.
Ve yedinci sırada... Başbakan... Turgut Özal.
Böyle devlet protokolü olur mu?
Tam bir ucube... Demokrasi ayıbı.
O yıllarda Tercüman gazetesinde yöneticiydik... Yazardık.
Bu olayı yazdık.
"Protokolün 7. sırasında... Eşli protokolün 14. sırasında yürüyen bir Başbakan olur mu?... Bu durum Türkiye'ye yakışıyor mu" diye.
Turgut Özal'ın yakın dostu, ANAP'ın bir numaralı Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler, yazımızı Başbakan Turgut Özal'ın önüne koydu: - Efendim... Yavuz Bey'in yazdığı doğru... Bu konudan biz de büyük rahatsızlık duyuyoruz.
Başbakan Özal'ın tepkisi:
- Acele etmeyin... Sabredin... Bekleyin.
Başbakan Turgut Özal 4 yıl boyunca... 1987'de ikinci kez seçim kazanana kadar "Devlet Protokolünün yedinci sırasında" yürütüldü.
Neyse... Dün olup bitenleri dünde bırakalım.
Ve yarına bakalım... 28 Ağustos'a... Yemin töreni manzaralarına.