Mersin'de aynı mahallenin, aynı sokağın çocuklarıydık.
Lise bitince... O İstanbul'u mesken tuttu, biz Ankara'yı.
Önceki akşam... Ölüm haberi gelince...
"Nedir bu" dedik...
Dostlar... Peşpeşe gidiyorlar.
Sonra... Kafamızdan "film şeridi gibi" Ahmet Mete Işıkara'lı anılar geçmeye başladı.
Arkadaşımdı, adam gibi adamdı.
Sevecendi... Mütevazıydı...
Türkiye'nin ona "dede" demesi boşuna değildi.