Adamın bir "şikâyeti" var... Mahkemeye başvuracak...
Arzuhalciye gitmiş.
"Sorununu" anlatmış.
Arzuhalci, adamın "derdini" kâğıda dökmüş... Ama ne döküş... Sayfalarca. Öyle ya... Ne kadar "uzun", ne kadar "etkili" yazarsa, o kadar çok para alacak.
Arzuhalci "abartmış da abartmış, köpürtmüş de köpürtmüş."
Sonra "neler yazdığını" adama okuyunca...
Adam hıçkırıklarla ağlamaya başlamış.
Arzuhalci sormuş:
- Neden ağlıyorsun?
- Ben ağlamayım da kimler ağlasın?... Senin yazdığın arzuhale göre başıma neler gelmiş de benim haberim yok.