Gazetedeydik... Konuğumuz vardı... Televizyonu açtık... "Kazı" yapılıyordu.
Ve kazılan yerden "insan kemikleri" çıkıyordu.
Sinirlerimiz bozuldu, TV'yi kapattık.
Konuğumuza döndük:
- Ne diyorsunuz?
Konuğumuz derin bir iç geçirdi:
- Ya aklım hiç ermeseydi... Ya da bazı şeyleri hiç bilmeseydim.
Konuğumuz Mehmet Elkatmış'tı.
Sabah saat 10'da gazetede buluştuk... Sonra yemeğe çıktık... 14.30'a kadar konuştuk. Sohbet derindi... "Birkaç not" aktaralım mı?