Kemal Kılıçdaroğlu'nu kutluyoruz.
Tayyip Bey'in evine gittiği, bizzat başsağlığı dilediği, acısına ortak olduğu için.
Kılıçdaroğlu "telefon etmekle... Veya yazılı bir mesaj yollamakla" da yetinebilirdi.
Ama o üşenmedi... Gitti... Doğrusunu yaptı.
"Bu tür ziyaretlere... Başsağlığı dilemelere" gergin siyaset ortamında "yumuşama" veya "bahar havası" diye bakmak da yanlış.
Yarın birbirleriyle yine "kıyasıya siyasi çekişmenin içine girebilirler."
Yeter ki "yüz yüze bakamayacak hale" gelmesinler.
Ve birbirlerini "acı günlerinde" ziyaret etme olgunluğunu göstersinler.