Muhasebeci demiş ki:
- Ali Rıza Bey, sigortaya "ödememiz" var.
- Hemen ödeyelim.
Ödemişler... 31 Mart 2009'da.
54 bin 158 lira 76 kuruş.
***
2 ay sonra
(25 Mayıs 2009) sigortadan bir yazı gelmiş:
- 18 lira (on sekiz) eksik ödediniz.
Ali Rıza Bey
"affedersiniz" demiş, hemen ödemek istemiş. Ama
"sigorta" parayı almamış,
"Ankara'dan gelecek talimatı" beklemiş.
***
Ankara'dan
"talimat" gelmiş:
Gecikme faizi vereceksiniz.
Ancak 18 liranın değil... 54 bin 158 lira 76 kuruşun faizini.
Faiz tutarı 3 bin 269 lira 46 kuruş.
Ali Rıza Bey
"böyle iş olur mu" demiş.
Aldığı yanıt:
- Haklısınız... Ama mevzuat böyle... Siz bu parayı ödeyin... Sonra mahkemeye gidin... Mahkeme lehinizde karar verir... Parayı geri alırsınız.
***
Ali Rıza Kısakürek
"3 bin küsur lirayı" ödedi.
"Mahkemeye" gitti.
"Sonucunu" bekliyor.