Çok eskiden tanırız. Eğilmez, bükülmez, gözünü budaktan sözünü dudaktan esirgemez, rüşvet vermez. Haksızlığa isyan etmekten çekinmez.
Ali Rıza Kısakürek'in bazı işlerinin "oraya, buraya, bürokrasiye" takılması biraz da bundan. "Doğrucu Davut"luğundan.
***
Birkaç yıl önce, bir toplantıda, bir milletvekiline
"itirazını" seslendirmişti. Hem de
"yüksek perdeden."
Milletvekili de ona
"herkesin içinde" hakaret etmişti.
***
Kısakürek bu, soluğu mahkemede aldı:
- Davacıyım.
Dün sorduk:
- Sahi, ne oldu o dava?
- Kazandım... 15 bin lira aldım... Fakir fukaraya dağıttım.