Bugün Almanya'da "küçük seçim" var. İki eyalette "Eyalet Parlamentosu" seçimleri, bir eyalette "Belediye."
27 Eylül'de de "büyük seçim."
"Federal Parlamento" seçimleri.
***
İki gündür yazıyoruz...
Alman siyasetçiler
"Türkler'in oyunu alabilmek için" neler yapmıyorlar ki...
Biri
"iftar iftar" dolaşıyor.
Öteki
"cami cami" geziyor.
Diğeri
"hoparlörle ezana" izin veriyor.
***
Alman siyasetçi
"ağzımıza bir parmak bal çalıyor."
Biz de hemen
"tav oluyoruz."
Ama sonuçta
"hiçbir şey değişmiyor."
"Ayrımcılık, dışlanma" sürüyor.
***
Almanya'daki Türkler'in çoğu
"40 yıldır SPD'ye oy verdiler."
40 yıldır SPD, Türkler'e
"çeşitli vaatlerde bulundu."
"Hangisi" yerine geldi?
***
Almanya'ya 40 yıl önce Yunanlı da gitti, Portekizli de, İspanyol da... Başkaları da.
Onlara
"çeşitli haklar" verildi.
Türkler'e ise
"avucunu yala" denildi.
***
Türkler'in
"uluslararası sözleşmelerden, AB ile yapılan anlaşmalardan, AB Adalet Divanı kararlarından doğan hakları" var.
"Vizesiz Avrupa" hakları var.
Çoğu uygulanmıyor.
Bunların
"mücadelesini" veremiyoruz.
Ama seçim zamanı Alman
"camimize gelince, iftarımıza katılınca" hemen gevşiyoruz.
Batı
"bizi o kadar iyi tanımış ki..."