KIRIKKALE
Ankara demek "Çankaya Köşkü, TBMM, Başbakanlık" demek.
"Bakanlıklar" demek.
Genelkurmay demek.
Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay demek.
Kuvvet Komutanları demek.
Ve tabii "üniversiteler... Gazeteler, TV'ler, diğer kurum ve kuruluşlar" demek.
***
Ankara demek
"siyasi partiler" demek.
***
Ankara'ya böyle bakınca da, çok kolay,
"referanduma gidelim" demek.
***
Demesi kolay da
"yapması" kolay mı acaba?
Dün
"Kırıkkale'yi şöyle bir dolaşınca" gördük ki:
Referandum demek
"bölünmenin dik âlâsı" demek.
Referandum demek
"hükümeti tutanlar ile tutmayanların" ayrışması demek.
Referandum demek
"AK Parti karşıtlarının kilitlenmesi" demek.
***
Daha da açalım...
Referandum demek,
"iktidara güvenoyu" demek.
Referandum demek,
"erken seçim" demek.
Referandum demek
"siyasetin kilitlenmesi, her şeyin arapsaçına dönmesi" demek.
***
Referandum
"tuzak demek."
Bu aşamada, meyve daha hamken, kamuoyu kıpır kıpır haldeyken, referandum demek...
"Çözüme kurulacak tuzak" demek.