Zafer Caddesi'nde yürüdük.
Oradan başka bir caddeye geçtik.
Sağlı sollu dükkânlar.
Dükkânlarda ne ararsanız var.
Sonra "derneğe" geldik.
***
Başlangıçta
"Şehit Aileleri Derneği" diye kurulmuş.
2006'da derneğin adı değişmiş.
"Vatan İçin Can Verenler Derneği" olmuş.
***
Dernekte
"ana" da vardı,
"baba" da,
"kardaş" da.
Bunlar
"acılı yürekler."
Evlatları
"bir gül bahçesine girercesine" kara toprağın altına gidenler.
***
Mümtaz Torunlu:
- Eyüp'üm gitti... Kardaşımdı... Muş-Malazgirt'te... 1993'ün, 6'ncı ayının, 21'inde... Mayına bastı.
Havva Kınık:
- Nurdoğan'ım, aslan gibi yavrum, Bingöl Kiğı'da şehit düştü... 2001'de.
***
Mete Demirbaş:
- Atilla abimi Allah'ın yanına gönderdik... 1991'de... Sınır ötesi harekâtta.
Ali Kılıç:
- Oğlum... Şehidim... Jandarma Astsubay Gürhan'ım... 2 Nisan 1993... Yüce Rabbim böyle takdir buyurmuş.
***
Ali Döğeroğlu:
- 1991'di... 7'nci ayın 1'iydi... Dediler ki evladın gitti... Oğlum Bayram, Siirt-Eruh'ta çarpışırken ruhunu teslim etti.
Kamil Atik:
- Jandarma Asteğmen'di... Oğlumdu, adı Erbay'dı... 18.6.1991'de, Kars'ta PKK ile çatışmada şehit düştü.
***
Hangi birini yazalım.
Derneğin kurucusu
Mehmet Gençer'in yıllardır dinmeyen yarasına nasıl merhem olalım?
- Deniz Piyade Astsubay'dı... Oğlum, Serhat'ım Şırnak-Maden Karakolu'ndaydı... Miraç Kandili gecesi baskına uğradı... 9 şehit... Denizcilerin ilk şehidi... Rabbim yanına istedi... O da uçtu gitti.
***
Dedik ki
"açılıma ne diyorsunuz?"
Dediler ki
"ne açılımı?"
- Kürt açılımı... Demokratik açılım... Açılım işte.
- Yok Yavuz Bey yok... Önce adını koysunlar... Ne açılımı?.. Kürt mü?.. Demokratik mi?.. Ankara'da konuşmakla olmuyor... Gelsinler önce bize bir anlatsınlar.