Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tam bir hafta önce, Bitlis dönüşü uçakta "kafasındakileri" bize açtı.
Neler yaptığını, neler yapacağını.
Takvimini.
Devletin kurumları ile birlikte oluşturulan ortak politikayı.
Cumhurbaşkanı ile konuşunca "ikna olduk."
***
Sonra, Başbakan Erdoğan'ın
"uzun ve duygusal" TBMM-Grup Toplantısı konuşmasını dinledik.
İçişleri Bakanı Prof. Dr. Beşir Atalay'ın
"gayretlerini-temaslarını" izledik.
"Girişimlere-arayışlara" saygı duyduk.
***
Ancak gördük ki;
Siyasetçilerin, kanaat önderlerinin, medyanın, üniversitelerin
"ikna olması ya da desteği" sorunun çözülmesi için yeterli değil.
***
Kırıkkale'nin
"Celal Bayar Parkı'nda" oturan Halime Teyze
"ne diyor?"
Kırıkkale
"Yeni Gözde İnternet Cafe" deki, üniversiteli Süleyman
"ne düşünüyor?"
Kırıkkale
"Kardelen Lokantası'nda" yemek yiyen şoför Abdullah'ın
"kafasından neler geçiyor?"
***
Diyeceğimiz o ki
"sokaktaki sade vatandaş çözüme ikna edilmedikçe sonuç almak" çok ama çok zor.