Hikâye "edebiyatımızın klasiklerinden."
Konya Milletvekili Mustafa Kabakçı "özetleyerek" anlatıyor.
"Üst kattaki komşu" kafayı çekip, geç saatte eve geliyor.
Soyunuyor, ayakkabının tekini fırlatıp atıyor. Yarım saat sonra da öteki tekini.
Alt kattaki komşunun uykusu açıyor.
Alt kattaki komşu bir gün rica ediyor:
- İçki iç, nara at ama... Ayakkabıları fırlatma... Fırlatacaksan da ikisini aynı anda fırlat... Uykumu kaçırma.
***
Üst kattaki yine bir akşam kafayı çekiyor.
Eve gelip, ayakkabının tekini çıkarıp fırlatıyor. Alt kattaki komşu uyanıyor. Yukarıdaki birden "komşunun ricasını" hatırlıyor. Diğer ayakkabıyı çıkarıp, hafifçe yere koyuyor.
Alt kattaki yarım saat, bir saat bekliyor.
"Ayakkabının ikinci teki de fırlatılsın ki, rahat uyuyayım" diye.
Ve gidip komşunun kapısını çalıyor:
- Arkadaş, bir an önce fırlat ikinci ayakkabıyı... Beklemekten uykusuz kalacağım.
***
Konya Milletvekili Mustafa Kabakçı, Konyalılara "bu hikâyeyi" anlatıyor ve sonra "global ekonomik kriz" konusuna giriyor:
*2001 krizinde ayakkabının iki teki de çıkarılıp, atıldı... Kimse ayakkabı ne zaman atılıp, uykumuzu kaçıracak diye beklemesin.
*Dünya bir gemi... Global kriz de fırtına... Merak etmeyin, geminin Türkiye kamarasında dolap, masa, sandalye, karyola çiviyle sabitlendi... Bir şey devrilmez.
*Ama ikide bir ayağa kalkıp, telaşa kapılmayın, paniğe girmeyin... Sallanan gemide kafanızı bir yere çarparsınız.
- Ey Konyalılar... Kriz konusunu anladınız mı?
- Çok iyi anladık Mustafa bey.