Güneysu, Rize'nin az ilerisinde "yeşillikler içinde bir ilçe." Başbakan'ın evi Güneysu'nun "yukarılarında."
Evden görülen manzara "muhteşem."
***
Çevredekiler, özellikle de Rizeliler, hafta sonlarında "geliyorlar." "Uzaktan... Kapının önünden" evi görüyorlar.
Sonra da "kapıdaki güvenlik görevlisiyle" konuşuyorlar:
- Evi gezebilir miyiz?
- Maalesef... Kapalı.
- Ama nedeeen?.. Biz gezmek istiyoruz.
- Burası müze değil ki... Ev.
***
Sayın Başbakan.
Evin "içinin" bir mahremiyeti var, kimsenin alınmamasını anlıyoruz.
Ama madem ki "hemşehrileriniz" kapıya kadar geliyorlar, "izin verin" hiç olmazsa bahçeyi gezsinler.
***
Rize'den "Batı'ya göçmüş pek çok kişi" baba ocağına bir ev yaptırmış, doğduğu yere sahip çıkmış.
Tayyip bey de onlardan biri.
Tabii "Tayyip bey Rizeli... Güneysulu" diye. Rizeli olsun olmasın, hali vakti yerinde olan çok kişi de "oralara bir şey yaptırmış."
Örneğin Güneysu'da bir okul gördük:
"Şehit Kemal Mutlu Anadolu Öğretmen Lisesi."
Kemal Mutlu, Başbakan'ın "anne tarafından."
"Sarıkamış" şehidi.
Okulu yaptıran ise "İstanbul'dan" Cıngıllıoğlu ailesi.