Sene 1924...
Cumhuriyet henüz "emekleme çağında... Daha 1 yaşında."
TBMM "gizli oturum" yapıyor.
Ne beklersiniz, "ülkenin ciddi sorunlarının tartışılmasını", değil mi? Öyleyse "açın gizli oturum tutanaklarını."
(30.1.1924 - Cilt 4 - Sayfa 383 ve sonrası.)
***
Bir milletvekili "diğerine" şerefsiz diyor.
Kendisine "şerefsiz" denilen milletvekili (Tunalı Hilmi bey - Zonguldak) söz isteyip, kürsüye geliyor.
İşte konuşmasından bir bölüm:
***
Eğer bu Hilmi şerefsiz ise ona 2'den biri düşer.
Ruvelveri (tabancayı) çeker ve beynine bir kurşun sıkar.
Eğer bunu, bu insanlığı yapamazsam, Allahaısmarladık der, zelil ve hakir bir şekilde Meclis'ten çıkar giderim.
Eğer arkadaşlar; Hilmi, o şerefsiz denilen Hilmi bunu yapmazsa, ondan sonra gelen 285 kişi onu kulağından tutar, kaldırır, fırlatır atar.
Arkadaşlar; eğer atmazsa Meclis, şerefsiz olur.
Benim içtihadım budur.
***
Eh karşılıklı "şerefsiz, haysiyetsiz" sözleriyle madem ki 1924'ü "2008'e taşımaya çok hevesliyiz..."
Öyleyse bugün tartışmacıların masasına bir de tabanca koyalım bari.