Günümüzde "en büyük senaryo pazarı nerede" diye bir araştırma yapılsa...
Çıkacak sonuç şöyle olur:
TBMM.
İnanmayan, Meclis kulislerine bir göz atsın.
Senaryolar havada uçuşuyor.

***
Örneğin herkesin kendine göre bir "Ergenekon senaryosu" var.
Kimine göre:
Devlet, derin devleti tasfiye ediyor.
Kimine göre:
ABD, ulusalcıları tasfiye ediyor.
Kimine göre:
AKP, darbecileri tasfiye ediyor.
Kimine göre:
Bilek güreşi yapılıyor... Bileklerden biri parti kapatma davası, diğeri Ergenekon davası.

***
Meclis'in iktidar ve muhalefet kulislerinde "senaryo çok."
Bir senaryoya göre "AKP kapatılacak."
Diğer senaryoya göre "kapatılmayacak."
Anayasa Mahkemesi'nin "karar zamanlaması" konusunda da senaryolar çeşitli.
Kimi diyor ki "karar, Yüksek Askeri Şura'dan önce verilecek."
Kimi diyor ki "sonra."

***
Parti kapatılmaz ama "Tayyip beye yasak gelirse..."
Veya parti kapatılır fakat Tayyip beye "yasak gelmezse..."
Ya da "hem parti kapatılır, hem de Tayyip beye yasak konursa..."
Hangi durumda "erken seçim" gündeme gelir, hangi durumda gelmez.
Bunlar hep "senaryo konuları."

***
Anayasa Mahkemesi "kararını", Yüksek Askeri Şura'dan önce verirse...
Ve karar "kapatma, yasaklama" şeklinde olursa...
Yüksek Askeri Şura kararlarını "kim imzalayacak?"

***
Seçimin üzerinden bir yıl geçti.
Ama milletvekilleri "yemin edeli" daha bir yıl bile olmadı.
Ama dün gördük ki...
Meclis "yorgun."
"Erken yorgunluk" deseniz var, "senaryo yorgunluğu" deseniz, o da var.