Eyüp Aşık'ı "25 yıldır" tanırız.
Kimi zaman "iktidardaydı."
Kimi zaman "muhalefette."
Ara sıra telefonla veya yüz yüze, Ankara'da ya da Trabzon'da konuşuruz.
***
Dün "şaka ile karışık" sordu:
- Biraz sohbet edelim etmesine de... Buluşalım mı, yoksa telefonla mı konuşalım?
Ve devam etti:
- Telefonu dinleyen, söyleneni doğru anlarsa mesele yok... Ama söylenecek bir sözden yanlış anlam çıkaracak biri dinlerse?
***
"Geçen hafta" Ankara'nın havası böyleydi.
Telefon konuşmalarında "dinleniyor muyuz" sohbetleri yapılıyordu.
Dün gördük ki "hava, aynı hava."