Ankara'nın "manzarasını" özetleyecek olursak...
İki kişi telefonla konuşuyorsa, biri diyor ki:
- Fazla konuşmayalım, telefon dinleniyordur.
İki kişi lokantada yemek yiyorsa, biri diyor ki:
- Yüksek sesle konuşmayalım, duyulur.
***
Düğünde dernekte, sünnette eğlencede herkesin birbirine sorduğu soru:
- Neler oluyor?
***
Hukuk gerektirir, savcı talimat verir, "birileri" gözaltına alınır.
Ama gözaltına alınacak kişinin evine "güvenlik gücü ordusuyla gitmenin" alemi var mı?
***
Soruşturma için gerekiyorsa "arama" da yapılır.
Ama "delil" diye, Mustafa Balbay'ın yedi yaşındaki oğlu Yağmur'un "bilgisayarını götürmek" neyin nesi?
Sinan Aygün'ün kızının "bilgisayarından" ne istenir?
***
Biri diyor ki "oh, oh, ne kadar da güzel."
Diğeri diyor ki "nedir bu olup bitenler?
Kimi "alkışlıyor."
Kimi "eleştiriyor."
Görüntü tam bir "travma" görüntüsü.