Fransız parlamentosu "12 Ekim Perşembe günü" Ermeni soykırım tasarısını görüşmeye başlayacak.
Tasarı yasalaşınca, Paris'te otel lobisindeki sohbette "Ermeni soykırımı olmadı" diyen bir Türk olursa...
"Paris hapishanesinde" soluğu alacak.
***
Türkiye "bunu önlemeye çalıştı."
"Nerede kaldı fikir özgürlüğü" diye Fransa'ya sorular sordu.
Ama "nafile."
Fransa "Nuh dedi, peygamber demedi."
Ve Fransız parlamentosu "konuyu" gündemine aldı.
***
Bizim parlamentomuzda da "3 ayrı kanun teklifi" var.
Birini Afyon milletvekili Reyhan Balandı verdi.
Diğerini yine Afyon milletvekili Mahmut Koçak.
Üçüncüsünü Erzurum milletvekili İbrahim Özdoğan.
Bu 3 kanun teklifinin ortak noktası:
- Fransa, Cezayir'de soykırım yapmıştır... Eğer biri çıkar da "yapmadı" derse bu suçtur... Hapse girer.
***
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan bu 3 kanun teklifini "komisyonun gündemine almadı."
"Bekletti."
"Gerekçeleri" de vardı:
1. Tarihi derinliği olan Türk-Fransız ilişkileri zedelenmesin.
2. Ben Türk-Fransız ilişkilerine ve ortak kültürün gelişmesine katkıda bulunacak Galatasaray Üniversitesi'nin kurulmasının altında Milli Eğitim Bakanı olarak imzası bulunan bir insanım.
3. Parlamentoların görevi ilişkileri germek değil, iyileştirmektir.
***
Ama Fransa'nın "son tavrı" üzerine, Köksal Toptan dayanamadı.
Ve dün "Adalet Komisyonu görevlilerine" talimat verdi:
- Bugüne kadar hasıraltı ettiğim, gündeme alınmaması için gayret gösterdiğim 3 kanun teklifini hemen getirin.
Teklifler getirildi.
Toptan yine talimat verdi:
- Bu 3 teklif de TBMM Adalet Komisyonu'nun 11 Ekim Çarşamba günü yapacağı toplantının gündemine alınsın.
Alındı.
***
Dün Köksal Toptan'la konuştuk:
"Buna mecburum" dedi:
Fransa ne yapmak istiyor?.. İzledikleri yol hem Türk-Fransız ilişkilerini zedeliyor ve hem de Türkiye-Ermenistan ilişkilerine hiçbir olumlu katkıda bulunmuyor... Fransa parlamentosu böyle yapıyorsa... Biz de karşılığını vermeye mecburuz... Onurumuz için... Gururumuz için... Türkiye için.