Gittik, gezdik, konuştuk, dinledik. İzlenimlerimizi yazdık.
Bugün "bazı eklemelerde" bulunacağız.
Örneğin: AK Parti'de "pozitif ayrımcılık" gördük.
Özellikle de "yerel yönetimlerde."
***
AK Parti belediye başkanlarını "köken itibariyle" 3'e ayırmak lazım:
1. Milli Görüş okulundan gelenler... Daha önce Refah'ta, Fazilet'te olanlar.
2. Siyasete ilk kez girenler.
3. Eskiden başka partilerde siyaset yapanlar... DYP, ANAP, MHP gibi.
Parti üst yönetimi "birinci sıradakilere" çok sıcak.
Onlar "himayeye en çok mazhar olanlar."
"İkinci sıradakiler" yönetim tarafından bir ölçüde "korunan, kollananlar."
Ama koruma ve kollama "birinci sıradakiler kadar yüksek düzeyde değil."
"Üçüncü sıradakilere" gelince...
Onlara tam "uzaylı muamelesi" yapıldığını söyleyemiyoruz fakat, yönetimce "bağıra basıldığını da" göremiyoruz.
İlişkilerde hep bir "mesafe" var.
Biz buna "pozitif ayırımcılık" dedik.
İsteyen "başka isim" takabilir.